Yenidoğan bebeklerde bu soruna dikkat: "Felç riski ile karşı karşıya kalabiliyorlar"
Dili ağız tabanına bağlayan; konuşma, yutkunma, beslenme, tat alma ve ağız içi temizliğinden sorumlu olan dil bağı sorunu ile yenidoğan bebeklerde sıkça karşılaşılıyor. Zamanında ve doğru müdahale edilmeyen bu sorunun ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirten Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Özkan, dil bağı operasyonunun risklerine ve bu işlemin doğru şartlar altında yapılması gerektiğine dair ebeveynlere uyarılarda bulundu. Dil bağı operasyonunun, sanıldığından çok daha hassas bir işlem olduğunu ifade eden Özkan, yanlış bir müdahalenin bebeğin dilinin felç kalmasına sebep olabileceğini aktardı.
Yanlış müdahale felç riskini artırıyor
Dil altı tendonun kısalığı durumunda bebeklerin ağız sağlığı, emme, beslenme, konuşma bozukluğu, üst solunum yolu enfeksiyonuna yatkınlığı ve hatta büyüme ile gelişim sorunlarına da yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Özkan, özellikle yenidoğan bebeklerin dil bağı operasyonlarını gerçekleştirmesinin risklerine dikkat çekti. Operasyonu, ağız diş ve çene cerrahisi alanında uzman hekimlerin yapması gerektiğini tavsiye eden Özkan, “Bebeklerde dil bağı fark edilmez veya yanlış müdahale edilirse ciddi komplikasyonlar doğurabilir. Bu sadece ağız içi sorununun ötesinde genel sağlık gelişimini ömür boyu etkileyebilecek hayati bir problem haline gelebilir. Ne yazık ki, bazı bebekler doğar doğmaz dil bağı hastanede operasyonla alınmaktadır. Dil bağının bulunduğu bölgede çok sayıda sinir ve damar mevcuttur. Dil bağı operasyonu basit bir işlem gibi görünse de yanlış bir kesim veya gereğinden fazla müdahale, bebeğin dilinde geçici veya kalıcı his kaybına sebep olabilir. Ağız Diş ve Çene cerrahisi uzmanları, ağız içi sinir ve damar yapıları konusunda uzmandır; bu sebeple Dil Bağı Operasyonunun (Frenektomi) ağız diş ve çene cerrahisi alanında uzman hekimlerin yapmasını tavsiye ederim” diye konuştu.
Doğru ve erken şekilde konulan tanı hayati önem taşıyor
Dil bağı tanısının doğru ve erken bir şekilde konulmasının hayati önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Özkan, dil bağı operasyonunun zamanlamasıyla ilgili olarak ise, “Yenidoğan bebeklerde dil bağı, basit bir klinik muayene ile fark edilebilir. Dilin altındaki tendon kısa veya çok sıkıysa, bebeğin dilini yeterince hareket ettiremediği gözlemlenir. Tanısı klinik muayene sırasında konur. Her dil bağı vakası acil müdahale gerektirmez. Hemen doğumdan sonra yapılan bilinçsiz müdahaleler büyük riskler taşıyabilir. Bebeklerin büyüme ve gelişim süreci göz önünde bulundurulmalı, eğer beslenme veya ileriki dönemlerde konuşma fonksiyonlarına engel teşkil edecek bir durum varsa, bu müdahale yapılmalıdır. Ancak dil bağının kesilmesi kararı, ailenin bilgilendirilmesi ve sürecin dikkatlice planlanmasıyla gerçekleştirilmelidir” şeklinde konuştu.
Yanlış müdahaleler geri dönülmez sonuçlara yol açabiliyor
Konu ile alakalı ebeveynleri uyararak dikkat etmesi gereken noktalara da değinen Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Özkan, “Yeni doğan bebeklerde dil bağına neşter ile kesi yapılması başka bir risk olan kanama probleminin oluşmasıyla soluk borusuna kaçmasına yol açabilmesidir. Bu sebeple dil bağı alınması (Frenektomi) işleminin lazerle yapılması, lazerin kanama durdurma özelliğinden yararlanılarak bebeğin işlem sonrasında rahat geçirmesini sağlar. Dil bağı normalde ağrılı bir operasyondur ancak yenidoğan bebeklerde lazerle dil bağı alınması ağrıyı azaltmasıyla birlikte erken iyileşmeyi sağlamaktadır. Dil bağı teşhisi konulan bebeklerde, operasyonun doğru zamanda ve alanında uzman hekimler tarafından yapılması hayati önem taşır. Aileler, bu tür operasyonlar için mutlaka bir diş hekimi veya ağız diş ve çene cerrahisi uzmanına başvurmalı ve aceleci kararlar vermekten kaçınmalıdır. Yanlış müdahalelerin felç gibi geri dönülmez sonuçlara yol açabileceğini unutmamalıyız. Ancak yanlış müdahalede, operasyon riski büyük olduğundan, ailelerin bu konuda bilinçli ve dikkatli olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.