Dünyada ilk kez yapılan rahim nakliyle doğan Ömer Özkan bebek 4 yaşında
SAĞLIK
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
06.06.2024 - 16:31, Güncelleme:
06.06.2024 - 16:19
Dünyada ilk kez yapılan rahim nakliyle doğan Ömer Özkan bebek 4 yaşında
Dünyada ilk kez yapılan rahim nakliyle doğan Ömer Özkan bebek 4 yaşında
Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan nakille dünyada ilk kez kadavradan rahim nakliyle doğan Ömer Özkan Sert, 4 yaşına girdi. Sert, nakli yapan doktorları Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan ile pasta üfledi.Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından 2011 yılında Derya Sert’e yapılan kadavradan rahim nakli sonrasında 2020 yılında dünyaya gelen Ömer Özkan Sert 4 yaşına girdi. Doğum gününde doktorlarıyla bir araya gelen Ömer Özkan Sert, 4 yaş pastasını üfledi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan ile bir araya gelen Sert ailesinin mutlulukları gözlerinden okunuyordu."Çok duygulandım"Yaşadığı duyguları aktaran Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Çok duygulandım; Ömer Özkan bebeği, Prof. Dr. Ömer Özkan ile beraber görünce çok duygulandım. O yaşadığımız şey, o insanların yüzündeki minneti görmek, bizim zaten mesleğimizi niye yaptığımızın en önemli gerekçesi. O emeğin karşılığında Ömer Özkan bebeği görmek, büyüdüğünü görmenin karşılığı yok. Bu anlamda o 9 yıla değdi diyorsunuz. Çok güzel hisler. Derya’yla da onu konuştuk, inşallah Ömer Özkan bebek de büyür, kocaman adam olur, ülkemize büyük hizmetler eder" dedi."Türkiye için, dünya için, derya için, bizim için çok özel"Dünyada ilk olan rahim nakli sonrası doğuma kadar geçen 9 yıllık sürecin tüm dünya için çok öğretici olduğunu vurgulayan Rektör Özkan, "9 yıllık bir serüvendi ve dünyada yapılmamış bir şeyi yapmak için yola çıkmıştık. Bu anlamda çok şey yaşadık. Derya da tabii işin içinde, çok ciddi bir sabır ve emek gösterdi bizimle beraber. Ne kadar çok anne olmak istediğini orada ispatladı" dedi. Anne olmak isteyen çok sayıda kadının bu anı özlemle beklediğini vurgulayan Rektör Özkan, bu duygunun bazen anlaşılamadığını söyledi ve şöyle ekledi:"Geçtiğimiz günlerde anne olmak isteyen bir kadın, birçok girişimden sonra anne olamayacağını anlayıp intihar ettiği haberini gördük. Aslında bunlar olmasın diye yapılan, tıpta olayı çok yeni bir yere götüren bir ameliyattı bu. Bu anlamda hem Derya için, hem bizim için, hem de ülkemiz ve dünya için çok özel bir ameliyat. Ben 20 yıldır ben bu işi yapıyorum. Ömer Özkan hoca 27 yıldır bu işi yapıyor. Birçok ameliyat yaptık, çok farklı ameliyatlar yaptık ama rahim nakli farklıydı. Hiçbir zaman bağımızın kopmayacağı bir işti.""35 çocuk rahim nakliyle dünyaya geldi"Rahim naklinin dünyadaki durumuyla ilgili bilgi veren Rektör Özkan, "İlk defa bu ameliyat ilk kez Suudi Arabistan’da 2000 yılında deneniyor ancak başarılı olunamıyor. 2010 yılında da biz başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik. Oradaki bazı yanlışlıkları fark ederek biz onu tamamen revize ettik. Bu anlamda dünyada şu ana kadar 75 üzerinde rahim nakli yapıldı. Bir kısmı canlıdan, bir kısmı kadavradan yapılan nakillerle 35’in üzerinde çocuk dünyaya geldi. O rahim nakillerinden bu bütün ameliyatlarda kullanan teknik Özkan tekniği. O anlamda literatüre çok ciddi bir katkı bu" diye konuştu. Rahim naklinin hemen sonrasından İsveç’ten gelen ekiplerle bu alandaki tecrübelerini paylaştıklarını ve orada da başarılı nakil yapıldığını anlatan Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Dünyada bu alanda çalışan ekiplerle iletişim halindeyiz. Birçok farklı ülkeden ekiple deneyimlerimizi paylaştık. Şu anda da Güney Kore ve Endonezya ile birlikteliğimiz devam ediyor" dedi."2025 yılında Dünya Rahim Nakli Kongresi’ni yapacağız"Bu deneyim paylaşımlarının Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Dünya Rahim Nakli Kongresi ile farklı bir boyuta taşınacağını da açıklayan Rektör Özkan, "2025 yılı Eylül ayında biz Dünya Rahim Nakli Kongresi yapacağız. Bütün dünyada rahim nakli yapan ekipler burada buluşacağız. Dünya Rahim Nakli Derneği’nin önerisiyle bu önemli etkinlik ev sahipliğimizde düzenlenecek. Orada da karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konuşulacak. Her merkezin karşılaştığı sorunlar farklı çünkü. Bu çok komplike bir iş. Bu karaciğer naklinden de farklı yüz naklinden de farklı. Çok farklı bir prosedür. Sadece nakil değil sonrası da takip ediliyor. O bebek o doğduğu zamanki büyüme süreci nasıl olacak? Hep bunlar takip ediliyor. Bunların hepsi masaya yatırılacak" ifadelerini kullandı."Çok fazla ihtiyaç ve çok fazla başvuru var"Rahim nakliyle ilgili çok sayıda talep geldiğini vurgulayan Rektör Özkan, “Rahim nakli 2 türlü yapılabiliyor, bir canlıdan bir kadavradan. Ve kimlere yapılıyor? Doğuştan rahim olmayan ya da bir şekilde işte kazadan, kanamadan veya başka sebeplerden dolayı rahimini kaybetmiş kadınlara yapılabilir bu ameliyat. Ancak kendi yumurtaları olmalı ve yumurtaları sağlam olmalı. Çünkü kendi genetiğini taşıyan, kendi bebeği olması lazım. Yoksa aksi hâlde taşıyıcı annelik olur. Çok fazla ihtiyaç var çok fazla bize başvuru var ama burada önemli olan bu hastanın bu rahim naklini kaldırabilecek olması hem psikolojik olarak hem fizyolojik olarak buna bu irdeleniyor. Canlıdan mı olacak kadavradan mı olacak? bunlar irdeleniyor. Sayılar yüzün üzerinde" diye konuştu."Ameliyatların yaygınlaşmasını istiyoruz"Dünya tıp tarihine bu ameliyat ile giren Prof. Dr. Ömer Özkan da yaşanan süreci anlattı. Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, dünyanın heyecanla beklediği doğumun üzerinden 4 yılın çok hızlı geçtiğini belirterek, "Zaman çok hızlı geçiyor. Rahim naklinin ardından 9 yılın sonunda başarılı bir şekilde sonuçlanmıştı. Bugün de doğumun ardından dördüncü yılı tamamladık. Bilimsel açıdan bakarsanız büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum. İleri ki yıllarda hep ülkemizin adı bu alanda ilk sıralarda anılacak. Hakikaten bizim için, ülkemiz için gurur verici. Bundan sonrakiler için de bizim için de hakikaten umutlandırdı. Daha hızlı yol almamız için çalışmalarımızda daha hızlı gidebilmemiz için bize önemli bir katkısı oldu. Çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bundan sonra ülke genelinde bu ameliyatların yaygınlaşarak, daha yoğun bir şekilde yapılarak, daha çok insanın bundan faydalanmasını istiyoruz" dedi."9 yılın sonunda verdiğimiz emekler boşa çıkmadı"Rahim nakli sonrası geçen 9 yıllık süreci anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Biz Sağlık Bakanlığı’ndan o dönemde 3 hasta için izin aldık. Derya’nın başarılı olmadığı sürece ben iki ve üçüncü hastayı yapmamaya çalıştım. Derya üzerinde odaklandık. Bir cana gereksiz yere zarar vermek ya da başarılı olmadan başka bir hastaya geçmek çok içime sinmeyen bir dönemdi. Dünyada ise sekizli onlu klinik araştırmalar yapıldı, bunların üçü başarılı oldu, ikisi başarısız oldu. Ama o ikisi başarısız olandan kimse bahsetmedi. Bu bir klinik erken dönem ama insanlar üzerinde klinik deney diye görülmesi çok hoşuma giden bir şey değil. İnsani boyutta baktığımız zaman Derya’nın başarısız olması Derya için ne kadar üzücü olurdu onu düşünmek lazım. Ne kadar travmatik olurdu? Biz belki ikinci hasta için çok mutlu olacaktık. Üçüncü hasta mutlu olacaktık ama Derya çok üzülecekti. Bu hakikaten bir travmatik olur diye düşünüyorum. O açıdan çok mutluyum. En azından o 9 yılın sonunda verdiğimiz emekler boşa çıkmamış oldu o insanlar o aileyi de mutsuz etmemiş olduk. Biz Derya’da eğer başarılı olmasaydık bir süre daha rahim nakli yapmayı düşünmezdik" şeklinde konuştu."4 bin, 5 bin kadından biri bu olaydan muzdarip"Dünyada 4-5 bin kadından birinin çocuk sahibi olmak için rahim nakline ihtiyacı olduğunu anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Her 4 bin kadından 5 bin kadından biri bu olaydan muzdarip. Başarılı bir aile öyküleri olmalarına rağmen çocuk sahibi olmamak onlar için hakikaten üzücü bir durum. Kendi vücutlarından her türlü riski alarak çocuk sahibi olmak isteyen birçok aile var. Bunları da biz görüyoruz. Gelecek zamanlarda bunlar daha yoğun şekilde yapılacak. Tek handikabı kullanılan ilaçlar ama rahim naklinin çok büyük bir özelliği var. Bir böbrek, karaciğer gibi hayat boyu ilaç kullanmıyorsunuz. Çocuk doğduktan sonra siz olayı sonlandırabiliyorsunuz. Normal yaşamlarına dönüyorlar. Bu büyük bir avantaj" şeklinde konuştu."Dünya Rahim Nakli Kongresi Türkiye’de yapılacak"Dünya Rahim Nakli Kongresi’yle ilgili de konuşan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Dünya Rahim Nakli Derneği tarafından bu kongrenin bize teklif edilmesi önemliydi. Çok önemli bir etkinlik olacak. Dünyada şu anda İsveç, ABD, Hindistan, Brezilya gibi az sayıda ülkede rahim nakli yapan sayılı merkezler var. Bunların hepsinin beraber tecrübelerinin paylaşacağı, iş birliği anlamında da güzel bir kongre" ifadelerini kullandı."Tarifi yok bu duygunun"Ömer Özkan Sert’in annesi Derya Sert, "4 yıl çok hızlı geçti. Sanki bana öyle geliyor. Yani hala bebekliğini hayal ediyorum. Güzeldi, yani her şey çok güzeldi. Güzeldi yani tarifi yok ve bu duygunun. Günlük hayatımızda evdeyiz işte. Oyunlar oynuyoruz, parka gidiyoruz. Anneanneyi babaanneyi ziyarete gidiyoruz işte öyle günümüzü geçiriyoruz. Babasıyla dükkâna gidiyor bazen. Ömer Özkan bebek biraz yaramaz biraz uslu, yani zaman zaman yaramazlıkları var" dedi."Sabır gerektiren bir iş"Rahim nakli bekleyen hastalara ne önerilerde bulunursun sorusuna Derya Sert, “Sabır gerektiren bir iş. Biz 9 yıl sonra aldık bebeğimizi kucağımıza yolumuz bayağı uzundu. Dünyada bir ilk olduğu için bayağı uzun bir yol kat ettik ama sabrın sonu selamettir. Biz de çok şükür ulaştık ona. Bana da çok ulaşanlar oluyor. Hani bilgi almak isteyenler oluyor. Ben elimden geldiğince cevap veriyorum onlara ama. Zannedersem çok daha fazlası var. İnşallah bir an önce hani bu normal organ nakli gibi yürürlüğe girerse, onlar da inşallah zamanı geldiğinde nakil olur ve bebeklerini kucaklarını alır inşallah. Sadece sabır, yani sabretmek önemli" şeklinde konuştu.
Dünyada ilk kez yapılan rahim nakliyle doğan Ömer Özkan bebek 4 yaşında
Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan nakille dünyada ilk kez kadavradan rahim nakliyle doğan Ömer Özkan Sert, 4 yaşına girdi. Sert, nakli yapan doktorları Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan ile pasta üfledi.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından 2011 yılında Derya Sert’e yapılan kadavradan rahim nakli sonrasında 2020 yılında dünyaya gelen Ömer Özkan Sert 4 yaşına girdi. Doğum gününde doktorlarıyla bir araya gelen Ömer Özkan Sert, 4 yaş pastasını üfledi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan ile bir araya gelen Sert ailesinin mutlulukları gözlerinden okunuyordu.
"Çok duygulandım"
Yaşadığı duyguları aktaran Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Çok duygulandım; Ömer Özkan bebeği, Prof. Dr. Ömer Özkan ile beraber görünce çok duygulandım. O yaşadığımız şey, o insanların yüzündeki minneti görmek, bizim zaten mesleğimizi niye yaptığımızın en önemli gerekçesi. O emeğin karşılığında Ömer Özkan bebeği görmek, büyüdüğünü görmenin karşılığı yok. Bu anlamda o 9 yıla değdi diyorsunuz. Çok güzel hisler. Derya’yla da onu konuştuk, inşallah Ömer Özkan bebek de büyür, kocaman adam olur, ülkemize büyük hizmetler eder" dedi.
"Türkiye için, dünya için, derya için, bizim için çok özel"
Dünyada ilk olan rahim nakli sonrası doğuma kadar geçen 9 yıllık sürecin tüm dünya için çok öğretici olduğunu vurgulayan Rektör Özkan, "9 yıllık bir serüvendi ve dünyada yapılmamış bir şeyi yapmak için yola çıkmıştık. Bu anlamda çok şey yaşadık. Derya da tabii işin içinde, çok ciddi bir sabır ve emek gösterdi bizimle beraber. Ne kadar çok anne olmak istediğini orada ispatladı" dedi. Anne olmak isteyen çok sayıda kadının bu anı özlemle beklediğini vurgulayan Rektör Özkan, bu duygunun bazen anlaşılamadığını söyledi ve şöyle ekledi:
"Geçtiğimiz günlerde anne olmak isteyen bir kadın, birçok girişimden sonra anne olamayacağını anlayıp intihar ettiği haberini gördük. Aslında bunlar olmasın diye yapılan, tıpta olayı çok yeni bir yere götüren bir ameliyattı bu. Bu anlamda hem Derya için, hem bizim için, hem de ülkemiz ve dünya için çok özel bir ameliyat. Ben 20 yıldır ben bu işi yapıyorum. Ömer Özkan hoca 27 yıldır bu işi yapıyor. Birçok ameliyat yaptık, çok farklı ameliyatlar yaptık ama rahim nakli farklıydı. Hiçbir zaman bağımızın kopmayacağı bir işti."
"35 çocuk rahim nakliyle dünyaya geldi"
Rahim naklinin dünyadaki durumuyla ilgili bilgi veren Rektör Özkan, "İlk defa bu ameliyat ilk kez Suudi Arabistan’da 2000 yılında deneniyor ancak başarılı olunamıyor. 2010 yılında da biz başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik. Oradaki bazı yanlışlıkları fark ederek biz onu tamamen revize ettik. Bu anlamda dünyada şu ana kadar 75 üzerinde rahim nakli yapıldı. Bir kısmı canlıdan, bir kısmı kadavradan yapılan nakillerle 35’in üzerinde çocuk dünyaya geldi. O rahim nakillerinden bu bütün ameliyatlarda kullanan teknik Özkan tekniği. O anlamda literatüre çok ciddi bir katkı bu" diye konuştu. Rahim naklinin hemen sonrasından İsveç’ten gelen ekiplerle bu alandaki tecrübelerini paylaştıklarını ve orada da başarılı nakil yapıldığını anlatan Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Dünyada bu alanda çalışan ekiplerle iletişim halindeyiz. Birçok farklı ülkeden ekiple deneyimlerimizi paylaştık. Şu anda da Güney Kore ve Endonezya ile birlikteliğimiz devam ediyor" dedi.
"2025 yılında Dünya Rahim Nakli Kongresi’ni yapacağız"
Bu deneyim paylaşımlarının Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Dünya Rahim Nakli Kongresi ile farklı bir boyuta taşınacağını da açıklayan Rektör Özkan, "2025 yılı Eylül ayında biz Dünya Rahim Nakli Kongresi yapacağız. Bütün dünyada rahim nakli yapan ekipler burada buluşacağız. Dünya Rahim Nakli Derneği’nin önerisiyle bu önemli etkinlik ev sahipliğimizde düzenlenecek. Orada da karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konuşulacak. Her merkezin karşılaştığı sorunlar farklı çünkü. Bu çok komplike bir iş. Bu karaciğer naklinden de farklı yüz naklinden de farklı. Çok farklı bir prosedür. Sadece nakil değil sonrası da takip ediliyor. O bebek o doğduğu zamanki büyüme süreci nasıl olacak? Hep bunlar takip ediliyor. Bunların hepsi masaya yatırılacak" ifadelerini kullandı.
"Çok fazla ihtiyaç ve çok fazla başvuru var"
Rahim nakliyle ilgili çok sayıda talep geldiğini vurgulayan Rektör Özkan, “Rahim nakli 2 türlü yapılabiliyor, bir canlıdan bir kadavradan. Ve kimlere yapılıyor? Doğuştan rahim olmayan ya da bir şekilde işte kazadan, kanamadan veya başka sebeplerden dolayı rahimini kaybetmiş kadınlara yapılabilir bu ameliyat. Ancak kendi yumurtaları olmalı ve yumurtaları sağlam olmalı. Çünkü kendi genetiğini taşıyan, kendi bebeği olması lazım. Yoksa aksi hâlde taşıyıcı annelik olur. Çok fazla ihtiyaç var çok fazla bize başvuru var ama burada önemli olan bu hastanın bu rahim naklini kaldırabilecek olması hem psikolojik olarak hem fizyolojik olarak buna bu irdeleniyor. Canlıdan mı olacak kadavradan mı olacak? bunlar irdeleniyor. Sayılar yüzün üzerinde" diye konuştu.
"Ameliyatların yaygınlaşmasını istiyoruz"
Dünya tıp tarihine bu ameliyat ile giren Prof. Dr. Ömer Özkan da yaşanan süreci anlattı. Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, dünyanın heyecanla beklediği doğumun üzerinden 4 yılın çok hızlı geçtiğini belirterek, "Zaman çok hızlı geçiyor. Rahim naklinin ardından 9 yılın sonunda başarılı bir şekilde sonuçlanmıştı. Bugün de doğumun ardından dördüncü yılı tamamladık. Bilimsel açıdan bakarsanız büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum. İleri ki yıllarda hep ülkemizin adı bu alanda ilk sıralarda anılacak. Hakikaten bizim için, ülkemiz için gurur verici. Bundan sonrakiler için de bizim için de hakikaten umutlandırdı. Daha hızlı yol almamız için çalışmalarımızda daha hızlı gidebilmemiz için bize önemli bir katkısı oldu. Çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bundan sonra ülke genelinde bu ameliyatların yaygınlaşarak, daha yoğun bir şekilde yapılarak, daha çok insanın bundan faydalanmasını istiyoruz" dedi.
"9 yılın sonunda verdiğimiz emekler boşa çıkmadı"
Rahim nakli sonrası geçen 9 yıllık süreci anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Biz Sağlık Bakanlığı’ndan o dönemde 3 hasta için izin aldık. Derya’nın başarılı olmadığı sürece ben iki ve üçüncü hastayı yapmamaya çalıştım. Derya üzerinde odaklandık. Bir cana gereksiz yere zarar vermek ya da başarılı olmadan başka bir hastaya geçmek çok içime sinmeyen bir dönemdi. Dünyada ise sekizli onlu klinik araştırmalar yapıldı, bunların üçü başarılı oldu, ikisi başarısız oldu. Ama o ikisi başarısız olandan kimse bahsetmedi. Bu bir klinik erken dönem ama insanlar üzerinde klinik deney diye görülmesi çok hoşuma giden bir şey değil. İnsani boyutta baktığımız zaman Derya’nın başarısız olması Derya için ne kadar üzücü olurdu onu düşünmek lazım. Ne kadar travmatik olurdu? Biz belki ikinci hasta için çok mutlu olacaktık. Üçüncü hasta mutlu olacaktık ama Derya çok üzülecekti. Bu hakikaten bir travmatik olur diye düşünüyorum. O açıdan çok mutluyum. En azından o 9 yılın sonunda verdiğimiz emekler boşa çıkmamış oldu o insanlar o aileyi de mutsuz etmemiş olduk. Biz Derya’da eğer başarılı olmasaydık bir süre daha rahim nakli yapmayı düşünmezdik" şeklinde konuştu.
"4 bin, 5 bin kadından biri bu olaydan muzdarip"
Dünyada 4-5 bin kadından birinin çocuk sahibi olmak için rahim nakline ihtiyacı olduğunu anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Her 4 bin kadından 5 bin kadından biri bu olaydan muzdarip. Başarılı bir aile öyküleri olmalarına rağmen çocuk sahibi olmamak onlar için hakikaten üzücü bir durum. Kendi vücutlarından her türlü riski alarak çocuk sahibi olmak isteyen birçok aile var. Bunları da biz görüyoruz. Gelecek zamanlarda bunlar daha yoğun şekilde yapılacak. Tek handikabı kullanılan ilaçlar ama rahim naklinin çok büyük bir özelliği var. Bir böbrek, karaciğer gibi hayat boyu ilaç kullanmıyorsunuz. Çocuk doğduktan sonra siz olayı sonlandırabiliyorsunuz. Normal yaşamlarına dönüyorlar. Bu büyük bir avantaj" şeklinde konuştu.
"Dünya Rahim Nakli Kongresi Türkiye’de yapılacak"
Dünya Rahim Nakli Kongresi’yle ilgili de konuşan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Dünya Rahim Nakli Derneği tarafından bu kongrenin bize teklif edilmesi önemliydi. Çok önemli bir etkinlik olacak. Dünyada şu anda İsveç, ABD, Hindistan, Brezilya gibi az sayıda ülkede rahim nakli yapan sayılı merkezler var. Bunların hepsinin beraber tecrübelerinin paylaşacağı, iş birliği anlamında da güzel bir kongre" ifadelerini kullandı.
"Tarifi yok bu duygunun"
Ömer Özkan Sert’in annesi Derya Sert, "4 yıl çok hızlı geçti. Sanki bana öyle geliyor. Yani hala bebekliğini hayal ediyorum. Güzeldi, yani her şey çok güzeldi. Güzeldi yani tarifi yok ve bu duygunun. Günlük hayatımızda evdeyiz işte. Oyunlar oynuyoruz, parka gidiyoruz. Anneanneyi babaanneyi ziyarete gidiyoruz işte öyle günümüzü geçiriyoruz. Babasıyla dükkâna gidiyor bazen. Ömer Özkan bebek biraz yaramaz biraz uslu, yani zaman zaman yaramazlıkları var" dedi.
"Sabır gerektiren bir iş"
Rahim nakli bekleyen hastalara ne önerilerde bulunursun sorusuna Derya Sert, “Sabır gerektiren bir iş. Biz 9 yıl sonra aldık bebeğimizi kucağımıza yolumuz bayağı uzundu. Dünyada bir ilk olduğu için bayağı uzun bir yol kat ettik ama sabrın sonu selamettir. Biz de çok şükür ulaştık ona. Bana da çok ulaşanlar oluyor. Hani bilgi almak isteyenler oluyor. Ben elimden geldiğince cevap veriyorum onlara ama. Zannedersem çok daha fazlası var. İnşallah bir an önce hani bu normal organ nakli gibi yürürlüğe girerse, onlar da inşallah zamanı geldiğinde nakil olur ve bebeklerini kucaklarını alır inşallah. Sadece sabır, yani sabretmek önemli" şeklinde konuştu.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından 2011 yılında Derya Sert’e yapılan kadavradan rahim nakli sonrasında 2020 yılında dünyaya gelen Ömer Özkan Sert 4 yaşına girdi. Doğum gününde doktorlarıyla bir araya gelen Ömer Özkan Sert, 4 yaş pastasını üfledi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan ile bir araya gelen Sert ailesinin mutlulukları gözlerinden okunuyordu.
"Çok duygulandım"
Yaşadığı duyguları aktaran Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Çok duygulandım; Ömer Özkan bebeği, Prof. Dr. Ömer Özkan ile beraber görünce çok duygulandım. O yaşadığımız şey, o insanların yüzündeki minneti görmek, bizim zaten mesleğimizi niye yaptığımızın en önemli gerekçesi. O emeğin karşılığında Ömer Özkan bebeği görmek, büyüdüğünü görmenin karşılığı yok. Bu anlamda o 9 yıla değdi diyorsunuz. Çok güzel hisler. Derya’yla da onu konuştuk, inşallah Ömer Özkan bebek de büyür, kocaman adam olur, ülkemize büyük hizmetler eder" dedi.
"Türkiye için, dünya için, derya için, bizim için çok özel"
Dünyada ilk olan rahim nakli sonrası doğuma kadar geçen 9 yıllık sürecin tüm dünya için çok öğretici olduğunu vurgulayan Rektör Özkan, "9 yıllık bir serüvendi ve dünyada yapılmamış bir şeyi yapmak için yola çıkmıştık. Bu anlamda çok şey yaşadık. Derya da tabii işin içinde, çok ciddi bir sabır ve emek gösterdi bizimle beraber. Ne kadar çok anne olmak istediğini orada ispatladı" dedi. Anne olmak isteyen çok sayıda kadının bu anı özlemle beklediğini vurgulayan Rektör Özkan, bu duygunun bazen anlaşılamadığını söyledi ve şöyle ekledi:
"Geçtiğimiz günlerde anne olmak isteyen bir kadın, birçok girişimden sonra anne olamayacağını anlayıp intihar ettiği haberini gördük. Aslında bunlar olmasın diye yapılan, tıpta olayı çok yeni bir yere götüren bir ameliyattı bu. Bu anlamda hem Derya için, hem bizim için, hem de ülkemiz ve dünya için çok özel bir ameliyat. Ben 20 yıldır ben bu işi yapıyorum. Ömer Özkan hoca 27 yıldır bu işi yapıyor. Birçok ameliyat yaptık, çok farklı ameliyatlar yaptık ama rahim nakli farklıydı. Hiçbir zaman bağımızın kopmayacağı bir işti."
"35 çocuk rahim nakliyle dünyaya geldi"
Rahim naklinin dünyadaki durumuyla ilgili bilgi veren Rektör Özkan, "İlk defa bu ameliyat ilk kez Suudi Arabistan’da 2000 yılında deneniyor ancak başarılı olunamıyor. 2010 yılında da biz başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik. Oradaki bazı yanlışlıkları fark ederek biz onu tamamen revize ettik. Bu anlamda dünyada şu ana kadar 75 üzerinde rahim nakli yapıldı. Bir kısmı canlıdan, bir kısmı kadavradan yapılan nakillerle 35’in üzerinde çocuk dünyaya geldi. O rahim nakillerinden bu bütün ameliyatlarda kullanan teknik Özkan tekniği. O anlamda literatüre çok ciddi bir katkı bu" diye konuştu. Rahim naklinin hemen sonrasından İsveç’ten gelen ekiplerle bu alandaki tecrübelerini paylaştıklarını ve orada da başarılı nakil yapıldığını anlatan Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Dünyada bu alanda çalışan ekiplerle iletişim halindeyiz. Birçok farklı ülkeden ekiple deneyimlerimizi paylaştık. Şu anda da Güney Kore ve Endonezya ile birlikteliğimiz devam ediyor" dedi.
"2025 yılında Dünya Rahim Nakli Kongresi’ni yapacağız"
Bu deneyim paylaşımlarının Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Dünya Rahim Nakli Kongresi ile farklı bir boyuta taşınacağını da açıklayan Rektör Özkan, "2025 yılı Eylül ayında biz Dünya Rahim Nakli Kongresi yapacağız. Bütün dünyada rahim nakli yapan ekipler burada buluşacağız. Dünya Rahim Nakli Derneği’nin önerisiyle bu önemli etkinlik ev sahipliğimizde düzenlenecek. Orada da karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konuşulacak. Her merkezin karşılaştığı sorunlar farklı çünkü. Bu çok komplike bir iş. Bu karaciğer naklinden de farklı yüz naklinden de farklı. Çok farklı bir prosedür. Sadece nakil değil sonrası da takip ediliyor. O bebek o doğduğu zamanki büyüme süreci nasıl olacak? Hep bunlar takip ediliyor. Bunların hepsi masaya yatırılacak" ifadelerini kullandı.
"Çok fazla ihtiyaç ve çok fazla başvuru var"
Rahim nakliyle ilgili çok sayıda talep geldiğini vurgulayan Rektör Özkan, “Rahim nakli 2 türlü yapılabiliyor, bir canlıdan bir kadavradan. Ve kimlere yapılıyor? Doğuştan rahim olmayan ya da bir şekilde işte kazadan, kanamadan veya başka sebeplerden dolayı rahimini kaybetmiş kadınlara yapılabilir bu ameliyat. Ancak kendi yumurtaları olmalı ve yumurtaları sağlam olmalı. Çünkü kendi genetiğini taşıyan, kendi bebeği olması lazım. Yoksa aksi hâlde taşıyıcı annelik olur. Çok fazla ihtiyaç var çok fazla bize başvuru var ama burada önemli olan bu hastanın bu rahim naklini kaldırabilecek olması hem psikolojik olarak hem fizyolojik olarak buna bu irdeleniyor. Canlıdan mı olacak kadavradan mı olacak? bunlar irdeleniyor. Sayılar yüzün üzerinde" diye konuştu.
"Ameliyatların yaygınlaşmasını istiyoruz"
Dünya tıp tarihine bu ameliyat ile giren Prof. Dr. Ömer Özkan da yaşanan süreci anlattı. Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, dünyanın heyecanla beklediği doğumun üzerinden 4 yılın çok hızlı geçtiğini belirterek, "Zaman çok hızlı geçiyor. Rahim naklinin ardından 9 yılın sonunda başarılı bir şekilde sonuçlanmıştı. Bugün de doğumun ardından dördüncü yılı tamamladık. Bilimsel açıdan bakarsanız büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum. İleri ki yıllarda hep ülkemizin adı bu alanda ilk sıralarda anılacak. Hakikaten bizim için, ülkemiz için gurur verici. Bundan sonrakiler için de bizim için de hakikaten umutlandırdı. Daha hızlı yol almamız için çalışmalarımızda daha hızlı gidebilmemiz için bize önemli bir katkısı oldu. Çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bundan sonra ülke genelinde bu ameliyatların yaygınlaşarak, daha yoğun bir şekilde yapılarak, daha çok insanın bundan faydalanmasını istiyoruz" dedi.
"9 yılın sonunda verdiğimiz emekler boşa çıkmadı"
Rahim nakli sonrası geçen 9 yıllık süreci anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Biz Sağlık Bakanlığı’ndan o dönemde 3 hasta için izin aldık. Derya’nın başarılı olmadığı sürece ben iki ve üçüncü hastayı yapmamaya çalıştım. Derya üzerinde odaklandık. Bir cana gereksiz yere zarar vermek ya da başarılı olmadan başka bir hastaya geçmek çok içime sinmeyen bir dönemdi. Dünyada ise sekizli onlu klinik araştırmalar yapıldı, bunların üçü başarılı oldu, ikisi başarısız oldu. Ama o ikisi başarısız olandan kimse bahsetmedi. Bu bir klinik erken dönem ama insanlar üzerinde klinik deney diye görülmesi çok hoşuma giden bir şey değil. İnsani boyutta baktığımız zaman Derya’nın başarısız olması Derya için ne kadar üzücü olurdu onu düşünmek lazım. Ne kadar travmatik olurdu? Biz belki ikinci hasta için çok mutlu olacaktık. Üçüncü hasta mutlu olacaktık ama Derya çok üzülecekti. Bu hakikaten bir travmatik olur diye düşünüyorum. O açıdan çok mutluyum. En azından o 9 yılın sonunda verdiğimiz emekler boşa çıkmamış oldu o insanlar o aileyi de mutsuz etmemiş olduk. Biz Derya’da eğer başarılı olmasaydık bir süre daha rahim nakli yapmayı düşünmezdik" şeklinde konuştu.
"4 bin, 5 bin kadından biri bu olaydan muzdarip"
Dünyada 4-5 bin kadından birinin çocuk sahibi olmak için rahim nakline ihtiyacı olduğunu anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Her 4 bin kadından 5 bin kadından biri bu olaydan muzdarip. Başarılı bir aile öyküleri olmalarına rağmen çocuk sahibi olmamak onlar için hakikaten üzücü bir durum. Kendi vücutlarından her türlü riski alarak çocuk sahibi olmak isteyen birçok aile var. Bunları da biz görüyoruz. Gelecek zamanlarda bunlar daha yoğun şekilde yapılacak. Tek handikabı kullanılan ilaçlar ama rahim naklinin çok büyük bir özelliği var. Bir böbrek, karaciğer gibi hayat boyu ilaç kullanmıyorsunuz. Çocuk doğduktan sonra siz olayı sonlandırabiliyorsunuz. Normal yaşamlarına dönüyorlar. Bu büyük bir avantaj" şeklinde konuştu.
"Dünya Rahim Nakli Kongresi Türkiye’de yapılacak"
Dünya Rahim Nakli Kongresi’yle ilgili de konuşan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Dünya Rahim Nakli Derneği tarafından bu kongrenin bize teklif edilmesi önemliydi. Çok önemli bir etkinlik olacak. Dünyada şu anda İsveç, ABD, Hindistan, Brezilya gibi az sayıda ülkede rahim nakli yapan sayılı merkezler var. Bunların hepsinin beraber tecrübelerinin paylaşacağı, iş birliği anlamında da güzel bir kongre" ifadelerini kullandı.
"Tarifi yok bu duygunun"
Ömer Özkan Sert’in annesi Derya Sert, "4 yıl çok hızlı geçti. Sanki bana öyle geliyor. Yani hala bebekliğini hayal ediyorum. Güzeldi, yani her şey çok güzeldi. Güzeldi yani tarifi yok ve bu duygunun. Günlük hayatımızda evdeyiz işte. Oyunlar oynuyoruz, parka gidiyoruz. Anneanneyi babaanneyi ziyarete gidiyoruz işte öyle günümüzü geçiriyoruz. Babasıyla dükkâna gidiyor bazen. Ömer Özkan bebek biraz yaramaz biraz uslu, yani zaman zaman yaramazlıkları var" dedi.
"Sabır gerektiren bir iş"
Rahim nakli bekleyen hastalara ne önerilerde bulunursun sorusuna Derya Sert, “Sabır gerektiren bir iş. Biz 9 yıl sonra aldık bebeğimizi kucağımıza yolumuz bayağı uzundu. Dünyada bir ilk olduğu için bayağı uzun bir yol kat ettik ama sabrın sonu selamettir. Biz de çok şükür ulaştık ona. Bana da çok ulaşanlar oluyor. Hani bilgi almak isteyenler oluyor. Ben elimden geldiğince cevap veriyorum onlara ama. Zannedersem çok daha fazlası var. İnşallah bir an önce hani bu normal organ nakli gibi yürürlüğe girerse, onlar da inşallah zamanı geldiğinde nakil olur ve bebeklerini kucaklarını alır inşallah. Sadece sabır, yani sabretmek önemli" şeklinde konuştu.
Antalya HABERİ
www.ehaber.tv.tr
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.