İLK CEO BABA BUSH MU?
HODRİ MEYDAN
1990’lı yıllara kadar piramidin tepesi şirket Türkiye dahil tüm Ortadoğu’da istediği her oyunu kurabiliyordu. O dönemlerde Çin demir perdesi bütün dünyaya kapalıydı ancak Rusya engel oluyordu. Şirket bir şekilde Rusya’yı dağıttı. Artık Ortadoğu’da büyük İsrail devletini kurup dünyayı buradan yönetmesi için engel kalmadı diye düşünürken, Türkiye de Özal diye bir lider çıktı.
Özal, CEO ABD’nin Ortadoğu’daki gizli silahlı gücü olan PKK’yı ve varsa eğer Kürt sorununu bitireceğim dedi ve bütün Ortadoğu ülkelerini dolaşmaya başladı. 1993 yılı 10 Ocak’ta Demirel Şam’a gidip baba Esad ile, Ortadoğu’dan PKK’yı tasfiye edecek bir protokol imzaladı.
Bir taraftan Demirel bir taraftan Özal’ın girişimleri şirketi sıkıntıya soktu. Çünkü bu girişimler Ortadoğu’da olan silahlı gücü bitirecekti ve CEO ABD devreye girdi. Ardından Türkiye’yi savaş ile değil, medyayla bitirmek için Kıbrıslı iş adamı Asil Nadir’e görev verildi. Asil Nadir, Türkiye’ye gelip büyük medya gruplarını tek tek almaya başladı ve bir anda Türkiye’nin en büyük medya devi oldu.
Bu tehlikeyi gören Özal medyaya verilen sübvansiyonları kesti ve bütün medya grupları Özal’dan toplantı talep ettiler. Bu toplantı Harbiye ordu evinin 18. katında gerçekleşti. Özal geri adım atmayınca Asil Nadir’in masaya vurarak Özal’ı tehdit etmesi ve Özal’ın o toplantıyı terk ederken. Asil Nadir’in bunun hesabını vereceksin diye peşinden bağırması dikkat çekicidir.
O dönem Özal’ın yanında olan vatan sevgisiyle dolu Uğur Mumcu Özal’a PKK ile ilgili her türlü bilgileri veriyordu, sonucunda ise öldürüldü. Ardından Özal, Kemal Yamak Paşa’yı çağırıyor ve “Hepiniz Harp okulunu bitiriyorsunuz sizler genel Kurmay Başkanı oluyorsunuz da Eşref Bitlis Paşa niçin olamıyor? Ne gerekiyorsa hazırla bana getir ben imzalayacağım ve Eşref Bitlis Paşa Genelkurmay Başkanı olacak” diyor. Eşref, Bitlis Paşa’nın uçağı düşüyor ve ölüyor.
Uçak kalkmadan beş dakika önce Kazım Çillioğlu uçaktan indiriliyor. Kazım Çillioğlu konuşmasın diye intihar süsü verilerek öldürülüyor. Özal’a Kartal Demirağ aracılığıyla göz dağı vermek için ateş ettiriliyor. Özal yine geri vites yapmıyor, devamında ise 1993 yılı Nisan ayında Özal bir şekilde evinde zehirleniyor.
Daha sonra Mesut Yılmaz geldi, dik durmak istedi onun da Budapeşte’de burnunu kırdılar. Devamında Çiller geldi, hakikaten dik durdu ve devalüasyon yaptırdılar. Sonra Ecevit geldi bir şeyler yapmak istedi az daha hastanelerde öldürüyorlardı. Ecevit’ten sonra ise AK Parti geldi, Şirket yine Türkiye’yi aynı emir komuta ile yönetmek istedi. Erdoğan karşı çıktı ve Erdoğan İsrail’le aktarılan istihbarat bilgilerini kesmek için Hakan Fidan’ı Mit müsteşarı yaptı ve İsrail’e bilgi aktarımı kesildi, şirket ise çılgına döndü.
Erdoğan, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez’e “siz katilsiniz, çocukları öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” diye Bütün dünyanın gözü önünde söyledi ve piramidin tepesi FETÖ’yü devreye soktu. FETÖ eliyle Türkiye’de birçok krizler üretildi. Hatta darbe bile yapmaya kalkıştılar. Bu da tutmadı ve Türkiye Ortadoğu’da en büyük güç olmaya başladı.
Bunu gören mısır, Libya, Suriye, Irak ve son zamanlarda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Türkiye ile çok iyi diyaloglar kurmaya başladılar. Bu birlikteliği gören Yunanistan dahi Türkiye’nin yanında olmaya karar verdi. Ancak Ortadoğu’da şirketin büyük planı olan İsrail devletini kurup bütün dünyayı büyük İsrail devletiyle yönetme planlarını bu birliktelik bozacaktı. Bu yüzden Türkiye’den sonra Ortadoğu’da en güçlü ülke konumunda olan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi Türkiye ile iyi diyaloglar kurduğu ve şirketin planlarını sekteye uğratacağı için İran’ın susturulması gerekiyordu.
Küçük CEO İsrail önce Filistin’i vurdu, soykırım yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Kimsenin de sesi çıkmıyor. Bunu bilen İsrail gözünü İran’a dikti. Önce İran’ın en gözde Kudüs gücü komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ardından İran’ın Suriye topraklarında ki İran konsolosluğunun vurulması gibi olaylar karşısında İran’dan büyük atak gelmediği için İsrail bu durumdan güç almıştır.
İbrahim Reisi’nin Türkiye’ye gelerek birçok anlaşmalar yapması daha önce Zengezur koridoruna engel çıkartırken, şimdi aynı İran’ın Azerbaycan Devlet başkanı ile çok samimi pozlar vermesi ve piramidin tepesini rahatsız etmiştir. Ortadoğu’dan kurmak istedikleri büyük İsrail devletinin planlarının suya düşmeye başlaması, Cumhurbaşkanı ibrahim Reisi’nin bindiği helikopterin 1981 yapımı olduğu söyleniyor. Ben buradan soruyorum,
1-Cumhurbaşkanı İbrahim reisi ve Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan ve beraberindeki heyetin bu helikoptere binerken akli dengeleri yerinde miydi?
2- Reisi’nin bindiği helikopterin uçuş iznini kim onayladı?
3- Bu uçuştan İran devletinin ve dini lider Hamaney’in bilgisi var mıydı?
Aynı anda aynı yerde üç helikopter havalanıyor, ikisi sağ salim dönüyor. Reisi’nin helikopteri hava muhalefeti nedeniyle düşüyor ve düştüğü yeri bulamıyorlar. Türkiye’den insansız hava aracı Akıncı gidiyor, yerini buluyor. Ben bütün bunları niçin anlattım?
Bütün bu yaşananlar piramidin tepesinin planladığı büyük İsrail Devletinin kurularak Ortadoğu’yu ele geçirme planlarıdır ama asla tutmayacaktır. İsrail kendi ayağına sıkmıştır. Reisi’nin helikopterinin düşürülmesi büyük bir birliktelik sağlayacaktır. Büyük İsrail hayalleri hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir...