Tam dört yıldır, ''Hasat zamanındayız''..BULANIK SUDA BALIK AVLAYANLAR DEVRİNDEYİZ... Artık şeytanlar açık açık sahalarda.! Kimse kendini saklıyamıyor.. Ne niyeti varsa iyisi de, kötüsü de aşikar oluyor. Hem de kendi eli, kendi diliyle..Şeytanlaşmış ruhlar, Allah'ın rahmet ve merhametinden nasiplendirdiği kalplerini nefislerine köle etmiş,sevmeyi unutmuş, paranın uşağı, siyasetin kuklası olmuş..  ''İran şahı, Yavuz Sultan Selim Han'a bir hediye paketi gönderir..Açarlar ki, içinde insan pisliği..Yavuz Sultan Selim Han da ona, içinde her çeşit baklava, lokum gönderir ve birde mektup yazar.. ''Herkes misafirine kendi yediğinden ikram eder'' der. Herkes birbirine ya çamur atıyor ya da kuyu kazıyor..''Esnekleşti'' artık eskiden bir görüşe sahip olanlar..Para, menfaat neredeyse, şeref, onur orada pazar tezgahında.. Ne mevki kaldı, ne makam. Herkes aynı ayarda, aynı kefede..Birilerinin üstüne basarak yukarı tırmananlar, alttakilerin uyanıp çekilmesiyle düşmeye başladılar..Bu kez de havaları puslandırıp, suları bulandırmaya karar verdiler ve her gün bir kaos yaratmak için çırpınıp duruyorlar çünkü bulanık sularda balık, sisli havalarda kurt kolay avlanır diye.. Ah.! Bugün ki İran Şahının kopyaları, gerçek sayıyı bi tahmin edebilseler, ''düşmana uçağıyla intihar dalışı yapan pilot gibi'' dalış yapacaklar ama işin ucunda parayı, onca altını yiyemeden topyekun yok olmak var..Kırk katır mı?. kırk satır mı?. şıkları konuldu önlerine, far görmüş tavşan gibi donakaldılar..Tezgaha düşmüşlerdi. Sonra  uyandılar ama atı alanda Üsküdarı geçti, üzerine de tur bindirdi..    Her şeyi paramla çözerim fikrine alıştırılan  yapay vatanseverler, iş gerçek bir savaşa gelince, para karşılığı sahaya sürdüğü, şeytani mevki kuklaların  "senin paran için ölecek halim yok, gel kendin öl" demesiyle, yüzelli yıllık planlarını makamlarının altına aldılar ve maskeleri taktılar...   ''Siz maskeyle dolaşın ama nerde olsanız, tanınırsınız..Hiç öyle bugün ki imkanlarınıza güvenmeyin fazla.!.Zamanı geldiğinde, sisli havalar dağıldığında, sular durulandığı vakit orada olmayacaksınız çünkü  '' Milletin menfaati için susanlar'' konuşmaya başladığında, iyilerin,vatanseverlerin hiç de aptal olmadığını anlayacaksınız.! Rahmetli halk ozanımızın (Barışmanço)nun bir şarkısında anlattığı gibi... 1923`ün ılık bir Ekim sabahında Kayaların toprağa dikine saplandığı yerde doğdum Toprak anayla kaya babanın oğluyum ben Toprak anam sevgi dolu, bereket dolu Toprak anam sessiz, ama toprak anam dopdolu Toprak anam toprak anam Anadolu Babamsa sağı solu belli olmaz Bir gürledimi yer yerinden oynar Göğsünde çatırdamalar olurmuş Onun için derdi, onun için sayısız irili ufaklı Kaya parçaları vardır bu topraklarda Ve sen benim oğlum Ve sen kayaların oğlu Bu taşı toprağı birarada tutacaksın Kolay değil kayaların oğlu olmak Kuzeyden esen rüzgara Güneyden gelen kavurucu sıcağa Karşı koruyacaksın onları Kolay değil, kolay değil Kayaların oğlu olmak 2023`ün ılık bir ekim sabahında Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım Ve sankı yüz yıllık ulu bir çınar gibi Kök salmaya başladım o sabah Ve ilk kez sağımda solumda asırlardır Durmakta olan diğer çınarları farkettim Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi Ve asırlık çınarlar benide aralarına aldılar Ve 2023`ün ılık bir ekim sabahında Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu Beraberce seyre koyulduk.. “Düşünürler ki müslümanları öldürürsek İslam biter. Bilmezler ki dağ taş İslam'dır! Bilmezler ki alem İslam'dır! Bilmezler ki dönen kainat İslam'dır!” İslam Allah'ın hükmüdür! ve Allah’ın hükmünde adalet vardır! Selam ve saygılarımla Sema ÖRS