Erdal GÜZEL( Araştırmacı Yazar)
Köşe Yazarı
Erdal GÜZEL( Araştırmacı Yazar)
 

GAZİLER..

Türk – İslam kültürünün en mukaddes değerleri arasında yer alan gazilik unvanı, “Değmesin ma’bedimin göğsüne na-mahrem eli” düşüncesine inananların, Allah’ın emaneti olan canlarını, onun uğrunda feda etme inancı ve özverisidir.  Zaferlerle dolu olan tarihimizin altın sahifelerinde, bu fedakârlığın sayısız örneklerini görebiliriz. Mehmet Akif’in “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda” mısraları, bunu ne kadar güzel ifade etmektedir. Onlar; Bu toprakları vatan yapmak, gelecek nesillere hür ve bağımsız bir devlet bırakmak uğruna canlarından ve azalarından oldular. Kimileri bir hilâl uğruna güneşler gibi batarak, toprağın kara bağrına düşüp şehit oldular. Kimileri gözlerini, bacaklarını, kollarını vs. kaybederek gazilik ünvanını aldılar. Çağırıldıkları zaman koşa koşa cephelere gittiler, davul zurna ile uğurlandılar, ellerine kınalar yakıldı, dualarla “Peygamber Ocağı”na katıldılar. Onlar; Dünyanın en şerefli ordusunun, yürekleri en temiz askerleri, Anadolu’nun kınalı kuzuları, bizim Mehmetçiklerimizdi. Şimdi kopmuş kol ve bacaklarıyla, görmeyen gözleriyle aramızda dolaşan Kore, Kıbrıs, Güney Doğu gazilerimize hak ettikleri itibarı ve ilgiyi yeterince göstermediğimizi, ''Gaziler Haftası'' münasebetiyle itiraf etmek, bu acı gerçeği toplum olarak söylemek zorundayız. Son yıllardaki hain terörist saldırılarında, pusularda, cephelerde yaralanıp, gazilik unvanını elde eden askerlerimiz, yüce Türk milletine kendilerini emanet etmişlerdir.. Bu fedakârlığa karşı kendilerine yeterince vefa gösterdiğimizi söyleyemeyiz. GATA’da ki rehabilitasyon merkezinde tedavi gören bir askerimizin “Komutanım, ben gözlerimi istiyorum” sözü, vicdanlarımızı hala sızlatmadıysa söylenecek neyimiz olabilir ki? Onlar hayatlarının baharında yaralandılar, sakat kaldılar, çürük raporları alarak, türlü bahaneler uydurarak kutsal görevden kaçmadılar. “Vatan borcu, namus borcu diyerek” gidip, bedellerini en ağır bir biçimde ödediler. Sosyal hayatta takma kol ve bacaklarla, tekerlekli sandalyelerle, takma gözlerle aramızda yaşamaya çalışıyorlar. Ne yerler, ne içerler, nasıl yaşarlar, yaşama adaptasyonları nasıldır, ne gibi psikolojik sıkıntılarla karşı karşıyalar, hayattan beklentileri nedir? Bu sorunlarla Türk Silahlı Kuvvetleri ilgilenmektedir ama sorumluluk hepimizin değil midir? Onlar; Mütevazı kişilikleri, kanaatkâr tutumlarıyla bizim şeref kaynaklarımızdır. Kendi yaralarını sarmaya da razılar ama hazmedemedikleri bir endişeleri var ki “Biz aç kalırız, maddi sıkıntılarımız, sağlık sorunlarımız olabilir. Bunları sinemize çekeriz. Yalnız bizim onurumuzla kimse oynamaya kalkmasın, biz buna tahammül edemeyiz. Bu tavır bizim yaralarımızı açar” diyorlar. Haklı değiller mi? Bedenleriyle bedel ödedikleri bu ülkede, gazilerimizi en mükemmel hayat şartlarında ve onurlu şekilde yaşatmak, toplum olarak bizlerin namus borcudur. Kalleşçe pusular kurup, Mehmetlerimizi sakat bırakan teröristleri kardeş ilan edenlerin, milletvekili maaşıyla ödüllendirildiği bu ortamda, gazilerimizin neler hissettiklerini anlamamız zor olmasa gerek. Bizler için vatan savunmasına katılan ve bu uğurda sakat kalan gazilerimize karşı ne kadar fedakârlık yapabildik sorusuna vereceğimiz cevap, vicdanlarımızı yeterince tatmin etmekte midir? Çeşitli dernekler çatısı altında kader birliği eden bu güzide evlatlarımıza, bir tebessümün, kısa bir ziyaretin, bir demet gülün çok şey ifade edeceğini söyleyebilirim. Şurası unutulmamalıdır ki; Gazilerimiz bizim yaşam kaynaklarımız, onurumuz ve şerefimizdir. Onların kopan kol ve bacaklarıyla, yaralarından akan temiz kanlarıyla toprağımız beslenir, bayrağımız dalgalanır, ezanlarımız okunur.. Yüce Türk milletinin asil evlatları, aziz gazilerimiz ''Gaziler Haftanız kutlu olsun!'' Sizler hafızalarımızda sonsuza dek yaşayacaksınız. Vatan size minnettardır! Erdal Güzel.
Ekleme Tarihi: 21 Eylül 2022 - Çarşamba

GAZİLER..

Türk – İslam kültürünün en mukaddes değerleri arasında yer alan gazilik unvanı,

Değmesin ma’bedimin göğsüne na-mahrem eli” düşüncesine inananların, Allah’ın emaneti olan canlarını, onun uğrunda feda etme inancı ve özverisidir. 
Zaferlerle dolu olan tarihimizin altın sahifelerinde, bu fedakârlığın sayısız örneklerini görebiliriz.

Mehmet Akif’in “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda” mısraları, bunu ne kadar güzel ifade etmektedir.

Onlar;
Bu toprakları vatan yapmak, gelecek nesillere hür ve bağımsız bir devlet bırakmak uğruna canlarından ve azalarından oldular. 
Kimileri bir hilâl uğruna güneşler gibi batarak, toprağın kara bağrına düşüp şehit oldular. Kimileri gözlerini, bacaklarını, kollarını vs. kaybederek gazilik ünvanını aldılar.

Çağırıldıkları zaman koşa koşa cephelere gittiler, davul zurna ile uğurlandılar, ellerine kınalar yakıldı, dualarla “Peygamber Ocağı”na katıldılar.

Onlar;
Dünyanın en şerefli ordusunun, yürekleri en temiz askerleri, Anadolu’nun kınalı kuzuları, bizim Mehmetçiklerimizdi.

Şimdi kopmuş kol ve bacaklarıyla, görmeyen gözleriyle aramızda dolaşan Kore, Kıbrıs, Güney Doğu gazilerimize hak ettikleri itibarı ve ilgiyi yeterince göstermediğimizi, ''Gaziler Haftası'' münasebetiyle itiraf etmek, bu acı gerçeği toplum olarak söylemek zorundayız.

Son yıllardaki hain terörist saldırılarında, pusularda, cephelerde yaralanıp, gazilik unvanını elde eden askerlerimiz, yüce Türk milletine kendilerini emanet etmişlerdir.. Bu fedakârlığa karşı kendilerine yeterince vefa gösterdiğimizi söyleyemeyiz.

GATA’da ki rehabilitasyon merkezinde tedavi gören bir askerimizin “Komutanım, ben gözlerimi istiyorum” sözü, vicdanlarımızı hala sızlatmadıysa söylenecek neyimiz olabilir ki? Onlar hayatlarının baharında yaralandılar, sakat kaldılar, çürük raporları alarak, türlü bahaneler uydurarak kutsal görevden kaçmadılar.

Vatan borcu, namus borcu diyerek” gidip, bedellerini en ağır bir biçimde ödediler. Sosyal hayatta takma kol ve bacaklarla, tekerlekli sandalyelerle, takma gözlerle aramızda yaşamaya çalışıyorlar.
Ne yerler, ne içerler, nasıl yaşarlar, yaşama adaptasyonları nasıldır, ne gibi psikolojik sıkıntılarla karşı karşıyalar, hayattan beklentileri nedir? Bu sorunlarla Türk Silahlı Kuvvetleri ilgilenmektedir ama sorumluluk hepimizin değil midir?

Onlar;
Mütevazı kişilikleri, kanaatkâr tutumlarıyla bizim şeref kaynaklarımızdır. Kendi yaralarını sarmaya da razılar ama hazmedemedikleri bir endişeleri var ki “Biz aç kalırız, maddi sıkıntılarımız, sağlık sorunlarımız olabilir. Bunları sinemize çekeriz. Yalnız bizim onurumuzla kimse oynamaya kalkmasın, biz buna tahammül edemeyiz. Bu tavır bizim yaralarımızı açar” diyorlar. Haklı değiller mi?

Bedenleriyle bedel ödedikleri bu ülkede, gazilerimizi en mükemmel hayat şartlarında ve onurlu şekilde yaşatmak, toplum olarak bizlerin namus borcudur. Kalleşçe pusular kurup, Mehmetlerimizi sakat bırakan teröristleri kardeş ilan edenlerin, milletvekili maaşıyla ödüllendirildiği bu ortamda, gazilerimizin neler hissettiklerini anlamamız zor olmasa gerek.

Bizler için vatan savunmasına katılan ve bu uğurda sakat kalan gazilerimize karşı ne kadar fedakârlık yapabildik sorusuna vereceğimiz cevap, vicdanlarımızı yeterince tatmin etmekte midir?

Çeşitli dernekler çatısı altında kader birliği eden bu güzide evlatlarımıza, bir tebessümün, kısa bir ziyaretin, bir demet gülün çok şey ifade edeceğini söyleyebilirim.

Şurası unutulmamalıdır ki;

Gazilerimiz bizim yaşam kaynaklarımız, onurumuz ve şerefimizdir. Onların kopan kol ve bacaklarıyla, yaralarından akan temiz kanlarıyla toprağımız beslenir, bayrağımız dalgalanır, ezanlarımız okunur..

Yüce Türk milletinin asil evlatları, aziz gazilerimiz ''Gaziler Haftanız kutlu olsun!''
Sizler hafızalarımızda sonsuza dek yaşayacaksınız.

Vatan size minnettardır!

Erdal Güzel.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ehaber.tv.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.