Murat ÜNAL (Gezgin-Gazeteci)
Köşe Yazarı
Murat ÜNAL (Gezgin-Gazeteci)
 

DERSİM LOBİSİNİN SAHTE ATATÜRKÇÜLERİ

Bu köşe yazısı tamamen maskeli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına dikkat çekmek için kaleme alınmış bir yazıdır. Dersim bir bölgenin adıdır. Dersim Cumhuriyet döneminde isyanın adı oldu. Dersim ağırlıklı olarak Alevi Türklerin yaşadığı bir bölgedir. Bu bölgede Alevi Türkler ile birlikte yaşayan Ermeni nüfusun varlığı da bilinir. Dersim bölgesinde yaşayan Alevi Türk nüfusun bir bölümü zamanla asimile olarak kendini Zaza-Kürt olarak kabul etse de gelenek, görenek, inanç şekli olarak Kürtlerden ayrışır, yöre insanına egemen olan gelenek, görenek ve kültür Orta Asya Şaman yaşamından motifler ile bezelidir. Bunlarla birlikte Dersim bölgesi harika bir coğrafyaya sahiptir, doğal güzellikler yanı sıra Dersim bir maden bölgesidir. Günümüzde Dersim denince akla Tunceli gelir, yanlış bir tanımdır bu, Tunceli hiçbir zaman Dersim olarak anılmadı, Tunceli, Tunceli olmadan önce Kalan veya Klan olarak bilinirdi. Yörenin insanıyım, ilçem Pertek dışında Çemişgezek, Mazgirt, Hozat ve köylerinde Sünni ahalinin varlığı da bilinir. Yine bu ilçeler ve Ovacık yöresinde Ermeniler tehcir yılları öncesi hatırı sayılır bir nüfus olarak kendini gösterir, tehcir yıllarında bu Ermeni nüfusun bir bölümü iç bölgelere sığınıp Alevi kimliği ile yaşamını günümüze kadar devam ettirmişlerdir. Dersim yöresinin bu kısa tanıtımından sonra yazının başlığı olan Dersim Lobisinin Sahte Atatürkçüleri meselesi bakalım. Lobicilik, ikna, inandırma ve tanıtma teknikleri uygulayarak karar verme mekanizmaları üzerinde baskı oluşturma, politik kararları bir gurubun veya ülkenin aleyhine veya lehine değiştirme becerisidir, Lobicilik ilk defa ABD de vücut bulmuş, bu faaliyeti icra eden şahıslara ve guruplara lobi Ajanı denmiştir, daha sonra çıkarılan bir yasa ile Lobi Ajanı ifadesi Lobici olarak değişmiştir. Cumhuriyet ve Atatürk ile sorunu olan üç ana damar vardır, bu ana damarlar Kürt Teali Cemiyeti, İslam Teali Cemiyeti ve Osmanlıya isyan bayrağı açan Taşnak ve Hınçak komitelerinin içimizdeki uzantıları olan Ermenilerdir, günümüzde bu komitelerin varlığından bahsetmek mümkün değildir ama bu damar Ermeni Diasporası olarak devam etmektedir. Kürt Teali Cemiyetinin günümüzdeki uzantısı PKK ve benzeri ayrılıkçı yapılardır, İslam Teali Cemiyetinin uzantısı olarak Hüda Par ve çok sayıdaki tarikat ve Cemaatleri sayabiliriz, bu iki ana damar tüm partilerde temsil hakkı bulabilmiştir, Merak edip inceledim, Hüda Par ile PKK ve yasal temsilcisi Partinin programları bire bir aynıdır, birinde dini motifler öne çıkarken diğerinde ise seküler bakış açısı ile ırkçı ve ayrılıkçı motifler öne çıkar. Ermeni Diasporası bağlantılı Ermeniler, Cumhuriyet düşmanı bu iki ana damarın örgütlenme anlayışının dışına çıkarak illegal bir yapı oluşturmuş, siyasi temsil arayışlarına girmeden Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığına devam etmişlerdir. Hüda PAR Cumhur ittifakı yanında yer bulurken PKK ve uzantıları sözde bağımsız faaliyet sürdürme yolunu tercih etmiştir. Kürt Teali Cemiyetinin günümüzdeki temsilcilerinden PKK ve yasal temsilcisi partinin en rahat ittifak kurduğu parti CHP olmuştur.. Bu ittifak aleni bir ittifak olmayıp, açıklanmayan protokoller ve lobicilik  şeklinde yürümektedir, Bu örtülü ittifakı yapanlar, inandırıcı olabilmek için yüzlerine Atatürk ve Cumhuriyet maskesi takmayı bir strateji olarak kabul eder. Bu maskeli guruplar aynı zamanda üst kimlik olarak Dersim Lobisi kimliğini kuşanır.. Dersim Lobisi lafı pek zikredilmese de bilinen ve kabul edilmiş kimlikleri budur. Dersimin üst kimlik olarak kullanılması, 1938 de yaşanan İsyandır..Bu isyan Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı parti ve Gurupların işini kolaylaştırır..İsyanın dramatize edilerek anlatılması, hem bir travmanın kaşınarak açığa çıkarılmasını sağlar hem de yeni nesillerin zihnen zehirlenmesine yol açar.. Bu metod Dünyanın her yerinde aynıdır, travmaların açığa çıkarılıp taraftar bulma yolu aynı zamanda terör örgütlerinin elindeki güçlü bir silahtır. Atatürk maskeli bu lobicilerin Atatürkçülükleri dikkatle izlenir ise slogan ve ritüellerle bezeli bir sahte Atatürkçülük olduğu görülecektir. 10 Kasım ve milli bayram resepsiyonlardaki O burjuva özentisi görüntüler, yine Anıtkabir ziyaretlerindeki ‘O ’Ayin’’ görüntülerinin Cumhuriyet, Atatürk ilke ve prensipleri ile alakasının olmadığı görülecektir. Atatürk çıkartmalı rakı bardakları ile lüks restoranlarda kafa çekip ‘’Atatürkçülük’’ yapan bu güruhun, Üniter-Ulus devlet ilkesi ve Laik sistem savunması akıllarına hiç gelmez, Üniter-Ulus devlet hantal bir yapıdır bunlar için, bu hantal yapının federe bir yapıya dönüşmesi bu maskeli güruhun gizli ajandasının baş köşesinde yer alır, Laik sistem ise bu maskeli güruhun burjuva özentili yaşam şekli ile sınırlıdır. Atatürk sonrası CHP sadece Dersim Lobisinin faaliyet alanı değildir, Pontus lobisinin de de at oynattığı bir alandır. Cumhuriyet dönemi isyan hareketlerinden biri olan Çerkez isyanı ise lobicilik faaliyetine itibar etmeyip, özellikle güvenlik bürokrasisinde yapılar oluşturup, görevler üstlenerek hem kendileri için hem de Ülke için hayırlı ve faydalı bir yolu tercih etmiştir. Bir köşe yazısına sığdırmaya çalıştığım DERSİM lobisi meselesinden bazı CHP liler rahatsız olabilir, rahatsız olurken acaba bu adam mezhep taassubu ile mi bunları yazıyor da diyebilir, bu şüpheleri saygı ile karşılarım, zaten bu Ülkenin başat sorunlarından biri mezhep taassubudur, bu sorunu kaşımak benim işim değil, evet ben Hanefi mezhebine bağlı bir ailenin ferdiyim ama bilmeyenler bilsin yıllar önce ben Mezhebimi terk ettim, çok şükür mezhepsiz biriyim. Bu köşe yazısı tamamen maskeli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına dikkat çekmek için kaleme alınmış bir yazıdır.
Ekleme Tarihi: 30 Eylül 2024 - Pazartesi

DERSİM LOBİSİNİN SAHTE ATATÜRKÇÜLERİ

Bu köşe yazısı tamamen maskeli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına dikkat çekmek için kaleme alınmış bir yazıdır.

Dersim bir bölgenin adıdır.

Dersim Cumhuriyet döneminde isyanın adı oldu. Dersim ağırlıklı olarak Alevi Türklerin yaşadığı bir bölgedir.
Bu bölgede Alevi Türkler ile birlikte yaşayan Ermeni nüfusun varlığı da bilinir. Dersim bölgesinde yaşayan Alevi Türk nüfusun bir bölümü zamanla asimile olarak kendini Zaza-Kürt olarak kabul etse de gelenek, görenek, inanç şekli olarak Kürtlerden ayrışır, yöre insanına egemen olan gelenek, görenek ve kültür Orta Asya Şaman yaşamından motifler ile bezelidir.

Bunlarla birlikte Dersim bölgesi harika bir coğrafyaya sahiptir, doğal güzellikler yanı sıra Dersim bir maden bölgesidir.
Günümüzde Dersim denince akla Tunceli gelir, yanlış bir tanımdır bu, Tunceli hiçbir zaman Dersim olarak anılmadı, Tunceli, Tunceli olmadan önce Kalan veya Klan olarak bilinirdi. Yörenin insanıyım, ilçem Pertek dışında Çemişgezek, Mazgirt, Hozat
ve köylerinde Sünni ahalinin varlığı da bilinir. Yine bu ilçeler ve Ovacık yöresinde Ermeniler tehcir yılları öncesi hatırı sayılır bir
nüfus olarak kendini gösterir, tehcir yıllarında bu Ermeni nüfusun bir bölümü iç bölgelere sığınıp Alevi kimliği ile yaşamını günümüze kadar devam ettirmişlerdir.

Dersim yöresinin bu kısa tanıtımından sonra yazının başlığı olan Dersim Lobisinin Sahte Atatürkçüleri meselesi bakalım.
Lobicilik, ikna, inandırma ve tanıtma teknikleri uygulayarak karar verme mekanizmaları üzerinde baskı oluşturma, politik kararları bir gurubun veya ülkenin aleyhine veya lehine değiştirme becerisidir, Lobicilik ilk defa ABD de vücut bulmuş, bu faaliyeti icra eden 
şahıslara ve guruplara lobi Ajanı denmiştir, daha sonra çıkarılan bir yasa ile Lobi Ajanı ifadesi Lobici olarak değişmiştir.

Cumhuriyet ve Atatürk ile sorunu olan üç ana damar vardır, bu ana damarlar Kürt Teali Cemiyeti, İslam Teali Cemiyeti ve Osmanlıya isyan bayrağı açan Taşnak ve Hınçak komitelerinin içimizdeki uzantıları olan Ermenilerdir, günümüzde bu komitelerin varlığından bahsetmek mümkün değildir ama bu damar Ermeni Diasporası olarak devam etmektedir.

Kürt Teali Cemiyetinin günümüzdeki uzantısı PKK ve benzeri ayrılıkçı yapılardır, İslam Teali Cemiyetinin uzantısı olarak Hüda Par ve çok sayıdaki tarikat ve Cemaatleri sayabiliriz, bu iki ana damar tüm partilerde temsil hakkı bulabilmiştir, Merak edip inceledim, Hüda Par ile PKK ve yasal temsilcisi Partinin programları bire bir aynıdır, birinde dini motifler öne çıkarken
diğerinde ise seküler bakış açısı ile ırkçı ve ayrılıkçı motifler öne çıkar.

Ermeni Diasporası bağlantılı Ermeniler, Cumhuriyet düşmanı bu iki ana damarın örgütlenme anlayışının dışına çıkarak illegal bir yapı oluşturmuş, siyasi temsil arayışlarına girmeden Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığına devam etmişlerdir. Hüda PAR Cumhur ittifakı yanında yer bulurken PKK ve uzantıları sözde bağımsız faaliyet sürdürme yolunu tercih etmiştir. Kürt Teali Cemiyetinin günümüzdeki temsilcilerinden PKK ve yasal temsilcisi partinin en rahat ittifak kurduğu parti CHP olmuştur.. Bu
ittifak aleni bir ittifak olmayıp, açıklanmayan protokoller ve lobicilik  şeklinde yürümektedir, Bu örtülü ittifakı yapanlar, inandırıcı olabilmek için yüzlerine Atatürk ve Cumhuriyet maskesi takmayı bir strateji olarak kabul eder.

Bu maskeli guruplar aynı zamanda üst kimlik olarak Dersim Lobisi kimliğini kuşanır.. Dersim Lobisi lafı pek zikredilmese de bilinen ve kabul edilmiş kimlikleri budur. Dersimin üst kimlik olarak kullanılması, 1938 de yaşanan İsyandır..Bu isyan Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı parti ve Gurupların işini kolaylaştırır..İsyanın dramatize edilerek anlatılması, hem bir travmanın kaşınarak açığa çıkarılmasını sağlar hem de yeni nesillerin zihnen zehirlenmesine yol açar.. Bu metod Dünyanın her
yerinde aynıdır, travmaların açığa çıkarılıp taraftar bulma yolu aynı zamanda terör örgütlerinin elindeki güçlü bir silahtır.

Atatürk maskeli bu lobicilerin Atatürkçülükleri dikkatle izlenir ise slogan ve ritüellerle bezeli bir sahte Atatürkçülük olduğu
görülecektir. 10 Kasım ve milli bayram resepsiyonlardaki O burjuva özentisi görüntüler, yine Anıtkabir ziyaretlerindeki ‘O ’Ayin’’ görüntülerinin Cumhuriyet, Atatürk ilke ve prensipleri ile alakasının olmadığı görülecektir.

Atatürk çıkartmalı rakı bardakları ile lüks restoranlarda kafa çekip ‘’Atatürkçülük’’ yapan bu güruhun, Üniter-Ulus devlet ilkesi ve Laik sistem savunması akıllarına hiç gelmez, Üniter-Ulus devlet hantal bir yapıdır bunlar için, bu hantal yapının federe bir yapıya dönüşmesi bu maskeli güruhun gizli ajandasının baş köşesinde yer alır, Laik sistem ise bu maskeli güruhun burjuva özentili yaşam şekli ile sınırlıdır. Atatürk sonrası CHP sadece Dersim Lobisinin faaliyet alanı değildir, Pontus lobisinin de de at oynattığı bir alandır.

Cumhuriyet dönemi isyan hareketlerinden biri olan Çerkez isyanı ise lobicilik faaliyetine itibar etmeyip, özellikle güvenlik bürokrasisinde yapılar oluşturup, görevler üstlenerek hem kendileri için hem de Ülke için hayırlı ve faydalı bir yolu tercih etmiştir. Bir köşe yazısına sığdırmaya çalıştığım DERSİM lobisi meselesinden bazı CHP liler rahatsız olabilir, rahatsız olurken acaba bu adam mezhep taassubu ile mi bunları yazıyor da diyebilir, bu şüpheleri saygı ile karşılarım, zaten bu Ülkenin başat sorunlarından biri mezhep taassubudur, bu sorunu kaşımak benim işim değil, evet ben Hanefi mezhebine bağlı bir ailenin ferdiyim ama bilmeyenler bilsin yıllar önce ben Mezhebimi terk ettim, çok şükür mezhepsiz biriyim.

Bu köşe yazısı tamamen maskeli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına dikkat çekmek için kaleme alınmış bir yazıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ehaber.tv.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.