Haluk DADAŞ
Köşe Yazarı
Haluk DADAŞ
 

Tarihin En Büyük Milleti,TÜRK MİLLETİDİR.!

TARİHTE BÜYÜK BİR MİLLET VAR.  BU MİLLETİN ADI, TÜRK MİLLETİDİR.! SÖĞÜT VEYA DOMANİÇ YAYLASINDA BAŞLAMIYORDU. TARİHİN DERİNLİKLERİNDEN GELEN TÜRK MİLLETİ  TARİHÇİLERE GÖRE 6 İLE 15 BİN YILLIK ŞANLI BİR TARİHİ OLAN TÜRK MİLLETİ.    Büyük Türk milletinin varlığı da üç yüz çadır halkından ibaret değildi. Milletin vatanı Devleti'nin sınırladığı yerlerden bile büyüktü. Onun vatanı Türk milletinin yaşadığı her yerdi. Tarih birliği, Millet birliği, Dil birliği, Dilek birliği, Hürriyet birliği, olunca, onun bir gün kurtulması, kalkınması ve kendi toprakları üstünde kendi saltanatını kurması mukadderdir deniliyordu. Çünkü yeni görüşe göre, asıl olan Milletti. Vatan, bu Milletin yaşadığı her yerdi. Hangi taht ve hangi bayrak altında olursa olsun birde adı vardi: Türk milleti,Turan...   Bu ses başka ve beklenmeyen bir sesti. Balkan yenilgisinden sonra, memleketin az çok okumuş genç neslinin görüşü, anlayışı ufkunda bir uyarıcı sabah rüzgarı gibi esti.   Bu ses, hatta sadece bir teselli görüşü bile olsa bizim kulağımız buna muhtaçtı. Çünkü  bu ses bize mağlubiyetin haysiyet kırıcı ruh sefaletini unutturan, bizi aşağılık duygularından kurtaran, günlük hayat kaygılarını hor gösteren ve kafalara ümit, hayat enginlikleri veren bir şeydi. Yeni, geniş ufuklar açıyordu. Bu bir kurtuluş ümidiydi. Bir sığınak, bir çareydi. Mağlupların derlendiği, toplandığı, yeni fütuhat  için yeni yollar bulup, mızraklarını naralarla havaya kaldırdıkları bir yeni Ergenekon'du. Hatta bu Ergenekon, sadece bir heye can ve ümit kaynağı olarak kalıp, ortada Türk'ün sembolü Bozkurt, bir Börtecene olmasa  da...   Benim de kalbim, artık bu yeni duygularla çarpıyordu. Sanki aradığım bir şeyleri, bulmuş gibiydim. Çölde su, artık görünmüştü: Öyle ya, diyordum, Osmanlılık; seferleri artık sona ermiş bir çürük tekne olabilir. Fakat biz sadece Osmanlı değiliz ki? Biz Osmanlı olmadan önce Türk'tük. Bugün de Türk'üz. Kaybolmakta olan sadece Osmanlı vatanıdır. Hâlbuki Türk'ün vatanı işte dünyayı kaplıyor. Çünkü, Türk'ün yaşadığı her yer, hangi bayrak altında olursa olsun Türk'ün vatanıdır.!   Bu vatanın sınırları Tuna'dan, Meriç'ten, Altaylar, Çin Seddi'ne hatta Sarı Deniz'e kadar uzanıyor. Arap çöllerinden ve Himalayalar dan Kuzey Buz Denizi'ne kadar uzanıyor. Buraları kimin elinde olursa olsun Türk'ün vatanıdır.   Hem şimdi aslımızı, daha gerilere ulaştırmakla yeni kahramanlar kazanıyoruz: Oğuz Han, Bilge Kağan, Cengiz Han, Timurlenk, Babür Han ve daha niceleri... Şevket Süreyya Aydemir..    Kurtuluş savaşını ve Anadolu topraklarını bizlere kazandıran Türk milletini bu Coğrafya da var eden ebediyete kadar var olacak Türk milleti Bu ruhla MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN Önderliğinde olmuştur 19 mayıs  1919 Samsun'dan Başlayan milli mücadele hareketi 28 Mayıs Havza, 22 Haziran Amasya 22 Temmuz  Erzurum'da (Kazım Karabekir Paşa'nın  Mustafa Kemal Paşaya gelerek;   ''Paşam emrindeyim.!'' diyerek Milli mücadelenin  önünü açmıştır.   4 Eylül Sivas'tan sonra 27 Aralık 1919   Ankara'ya gelerek Türkiye Cumhuriyetinin Temellerini atarak Cumhuriyet kurulmuş oluyor...   19 Eylül 1922 de Avrupa'nın şımarık çocuğunu İzmir'de  denize döküyor, böylece sadece Yunanistan'ı değil bütün başta İngiltere olmak üzere Müttefik Devletleri yenmiş oluyoruz..   Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti !!!
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2021 - Cuma

Tarihin En Büyük Milleti,TÜRK MİLLETİDİR.!

TARİHTE BÜYÜK BİR MİLLET VAR.  BU MİLLETİN ADI, TÜRK MİLLETİDİR.!
SÖĞÜT VEYA DOMANİÇ YAYLASINDA BAŞLAMIYORDU. TARİHİN DERİNLİKLERİNDEN GELEN TÜRK MİLLETİ  TARİHÇİLERE GÖRE 6 İLE 15 BİN YILLIK ŞANLI BİR TARİHİ OLAN TÜRK MİLLETİ. 
 
Büyük Türk milletinin varlığı da üç yüz çadır halkından ibaret değildi. Milletin vatanı Devleti'nin sınırladığı yerlerden bile büyüktü. Onun vatanı Türk milletinin yaşadığı her yerdi. Tarih birliği, Millet birliği, Dil birliği, Dilek birliği, Hürriyet birliği, olunca, onun bir gün kurtulması, kalkınması ve kendi toprakları üstünde kendi saltanatını kurması mukadderdir deniliyordu. Çünkü yeni görüşe göre, asıl olan Milletti. Vatan, bu Milletin yaşadığı her yerdi. Hangi taht ve hangi bayrak altında olursa olsun birde adı vardi: Türk milleti,Turan...
 
Bu ses başka ve beklenmeyen bir sesti. Balkan yenilgisinden sonra, memleketin az çok okumuş genç neslinin görüşü, anlayışı ufkunda bir uyarıcı sabah rüzgarı gibi esti.
 
Bu ses, hatta sadece bir teselli görüşü bile olsa bizim kulağımız buna muhtaçtı. Çünkü  bu ses bize mağlubiyetin haysiyet kırıcı ruh sefaletini unutturan, bizi aşağılık duygularından kurtaran, günlük hayat kaygılarını hor gösteren ve kafalara ümit, hayat enginlikleri veren bir şeydi. Yeni, geniş ufuklar açıyordu. Bu bir kurtuluş ümidiydi. Bir sığınak, bir çareydi. Mağlupların derlendiği, toplandığı, yeni fütuhat  için yeni yollar bulup, mızraklarını naralarla havaya kaldırdıkları bir yeni Ergenekon'du. Hatta bu Ergenekon, sadece bir heye can ve ümit kaynağı olarak kalıp, ortada Türk'ün sembolü Bozkurt, bir Börtecene olmasa  da...
 
Benim de kalbim, artık bu yeni duygularla çarpıyordu. Sanki aradığım bir şeyleri, bulmuş gibiydim. Çölde su, artık görünmüştü:
Öyle ya, diyordum, Osmanlılık; seferleri artık sona ermiş bir çürük tekne olabilir. Fakat biz sadece Osmanlı değiliz ki? Biz Osmanlı olmadan önce Türk'tük. Bugün de Türk'üz. Kaybolmakta olan sadece Osmanlı vatanıdır. Hâlbuki Türk'ün vatanı işte dünyayı kaplıyor. Çünkü, Türk'ün yaşadığı her yer, hangi bayrak altında olursa olsun Türk'ün vatanıdır.!
 
Bu vatanın sınırları Tuna'dan, Meriç'ten, Altaylar, Çin Seddi'ne hatta Sarı Deniz'e kadar uzanıyor. Arap çöllerinden ve Himalayalar dan Kuzey Buz Denizi'ne kadar uzanıyor. Buraları kimin elinde olursa olsun Türk'ün vatanıdır.
 
Hem şimdi aslımızı, daha gerilere ulaştırmakla yeni kahramanlar kazanıyoruz: Oğuz Han, Bilge Kağan, Cengiz Han, Timurlenk, Babür Han ve daha niceleri...
Şevket Süreyya Aydemir.. 
 
Kurtuluş savaşını ve Anadolu topraklarını bizlere kazandıran Türk milletini bu Coğrafya da var eden ebediyete kadar var olacak Türk milleti Bu ruhla MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN Önderliğinde olmuştur 19 mayıs  1919 Samsun'dan Başlayan milli mücadele hareketi 28 Mayıs Havza, 22 Haziran Amasya 22 Temmuz  Erzurum'da (Kazım Karabekir Paşa'nın  Mustafa Kemal Paşaya gelerek;
  ''Paşam emrindeyim.!'' diyerek Milli mücadelenin  önünü açmıştır.

 
4 Eylül Sivas'tan sonra 27 Aralık 1919   Ankara'ya gelerek Türkiye Cumhuriyetinin Temellerini atarak Cumhuriyet kurulmuş oluyor...
 
19 Eylül 1922 de Avrupa'nın şımarık çocuğunu İzmir'de  denize döküyor, böylece sadece Yunanistan'ı değil bütün başta İngiltere olmak üzere Müttefik Devletleri yenmiş oluyoruz..
 
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti !!!
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ehaber.tv.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.