İçinde yaşamımızı sürdürdüğümüz Dünyaya geniş bir pencereden baktığımızda, özellikle az gelişmiş be gelişmekte olan ülkelerde kadınların hak ve özgürlükleri konularında, sürekli yönetici yönetici konumda bulunan erkeklerden medet umması trajikomik bir durumdur.   Zira ataerkil bu topluluklarda, zaten ezelden gelen bağnaz ve yersiz inanç ve düşünce yapıları nedeni ile kadınlar kasten ikinci sınıf insan muamelesi görmektedir. Bu nedenledir ki , kadın eğitimini, hak ve özgürlüklerini yeterince önemsemeyen hemen her toplum günümüzde şahit olduğumuz gibi medeniyet gelişiminde her zaman geride kalmıştır. Unutmamak gerekir ki, her insanın bu Dünya ile ilk teması bir kadın rahminde başlar.   Dolayısı ile ilk temasımız dişil enerji ile olur. Peki dişil enerji nedir. Dişil enerji sevgidir, şefkattir, coşkudur, sezgidir, toparlamak, barıştırmaktır. Peki şimdiye kadar varlığı bir nevi yok sayılan, Dünyaya güzellik katacak olan dişil enerjinin kaynağı olarak yaratılan kadınlar ne zaman bu muhteşem enerjiyi harekete geçirmeye başlayacaklar. Umuyoruz ve diliyoruz ki çok yakında...Son yaşananlar gösteriyor ki;   Dünya yavaş yavaş dişil enerjiye geçiyor.   Allah' ın Rahim sıfatı tecelli edip, gün yüzüne çıkıyor. Dişil enerji ile uyanır toprak ana, üretme, toparlanma vakti gelir. Her ne kadar sancılı olsada, toplumlar için başlar sevginin, merhametin, adaletin, özgürlüğün dönemi. Dünya dişil enerjiye geçmekle beraber yeniden canlanacak yeryüzü. Artık çıkar ve güç savaşları bitiyor.   Ve bu dönemde başlıyor, kadınların uyanışı. Bu bir çağrıdır kadınlara..!    Eğitin kendinizi.!. Toprak ana uyanıyor. Dişil enerjinin döngüsü başlıyor. Ne kadar uyuyanınız varsa uyandırın birbirinizi. Destek olun tutun birbirinizin elinden. Sizler uyanırsanız, dünya uyanır. Sizler bilinçlenirseniz, dünya bilinçlenir. Sevginizi, vicdanınızı, aklınızı, enerjinizi, üretkenliğinizi, manevi zenginliğinizi güçlendirirseniz toplumlar da , dünya da iyileşir.   Şimdi uyanma zamanı, birlikte bahçelerimiz de bahar çiçeklerini ekme zamanı.