Murat Kalyoncu (Türkolog)
Köşe Yazarı
Murat Kalyoncu (Türkolog)
 

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Bugünlere nasıl geldik? Siyasal İslamcılar nasıl devlet kurumlarını ele geçirebildi? Ortaçağ Avrupası’na yön veren skolastik anlayış, toplumumuza nasıl egemen hale geldi? Batılı devletler bizim ekonomimize nasıl yön veriyor? Kapitülasyon türü anlaşmalara nasıl göz yumuldu? Ülkemizin onuru TL’miz nasıl değersizleştirildi? Hırsız ama çalışıyor anlayışı nasıl kabul gördü? Andımız nasıl yasaklanabildi? Kurucu önderimiz nasıl sorgulanabilir hale getirildi? Geçmişinde tarih yazan kadim bir ulus, dünyaya güneş gibi parlayan bir ulus, nasıl çamurun içine çekildi? Ama yalnızca şikayet!!!! 1938’den sonra Türk Tarih Savı, Güneş Dil Kuramı unutturulmuş,  Atatürk’ün temelini attığı bin bir emekle kurulan köy enstitülerin kapatılmış, Bilimden gün geçtikçe uzaklaştırılarak yetiştirilen kuşaklar… Felsefeden habersiz, sorgulama anlayışı geliştirilmeyen, öğretilmeden yetiştirilen kuşaklar… Sanat anlayışı gelişmemiş olarak yetiştirilen kuşaklar… Türk Milliyetçiliği yerine Hümanist (Yunancı-Helenci) yetiştirilen kuşaklar… Türklük bilinci unutturulan kuşaklar… Turan ülküsünün yalnızca bir hayal olarak algılayan kuşaklar… Onbinlerce yıllık kadim Türk kültür ve uygarlığını bilmeden yetiştirilen kuşaklar… Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın gerçekçi yönü ile değil de, masalsı yönüyle yetiştirilen kuşaklar… Türk Devrim ve ilkelerini bilmeyen kuşaklar… Barışın savaşmadan olacağına inandırılan kuşaklar… Elindeki silahtan korkan silahını koşulsuz teslim eden, teslimiyetçi yetiştirilen kuşaklar… Ölümden korkup sıtmaya razı edilmeye yönelik yetiştirilen kuşaklar… Teşekkür etmekle şükretmek arasındaki farkı bilmeyen kuşaklar… Gerçekliklerden soyutlanmış, zihinleri afyonlanmış kuşaklar… Bugünlere nasıl geldik? “Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” “Öğretmenler! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün ilim derecelerindeki öğrenim ve eğitimlerinin uygulamalı olması önemlidir. Memleket çocuğu, her öğrenim derecesinde ekonomik hayatta istekli, eser sahibi ve başarılı olacak şekilde donanımlı olmalıdır. Millî ahlâkımız, uygar ilkelerle ve hür düşüncelerle arttırılmalıdır. Bu çok önemlidir, özellikle dikkatinizi çekerim. Göz korkutma ilkesine dayanan ahlâk, bir erdem olmadığı gibi güvene de uygun değildir.” diyen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Gazi Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk… Bunu yapacak olanlar da Türk öğretmenleri idi. Maaş ödemesi gecikince bizzat Atatürk’ün giderek elden verdiği, Maaşlarını, diğer maaşların altında kalmamasını buyurduğu kutsal öğretmenlik mesleğiydi. Başbuğ Atatürk yol haritasını çizmişti. Ama buna uyulmadı. Uyulması, izlenmesi gereken yola sahip çıkılmadı… Çok mu şey istemişti? İstediği tek şey Türk insanının “Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması” idi. Bunun yolunu da söylemişti oysa… “Türk balası atalarını tanıdıkça, daha büyük şeyler yapmak için kendinde güç bulacaktır” Çünkü;  “Gereksinimi olduğu güç sahip olduğu soylu kanda vardır” Bunun için and içilmemiş miydi? Ne andımıza sahip çıkabildik? Ne de Başbuğ Atatürk’ün sözünü dinledik? Tüm bunlara karşın bu tespitleri yapabiliyor ve toplumumuzu uyarabilmemiz Atatürk’ün izinde olan öğretmenlerimizin sayesindedir az da olsa… Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği günün 93. yıl dönümünde, Başta Başöğretmenimiz Atatürk’ün nezdinde, Menemen'de vahşice şehit edilen Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın, PKK’nın şehit ettiği, Türk Bayrağı'nın dalgalandığı her yere giderim diyerek gittiği Bismil’de cebinden parasını verip çocukların okuması için okulu ahırlıktan kurtaran Neşe Öğretmen’in ve, Türk ülküsünü içselleştirip, bu ülkü doğrultusunda Türklüğe hizmet edecek kuşakları yetiştirmeyi kendine görev edinen tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarım. Murat Kalyoncu (Türkolog)
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2021 - Çarşamba

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Bugünlere nasıl geldik?

Siyasal İslamcılar nasıl devlet kurumlarını ele geçirebildi?

Ortaçağ Avrupası’na yön veren skolastik anlayış, toplumumuza nasıl egemen hale geldi?

Batılı devletler bizim ekonomimize nasıl yön veriyor?

Kapitülasyon türü anlaşmalara nasıl göz yumuldu?

Ülkemizin onuru TL’miz nasıl değersizleştirildi?

Hırsız ama çalışıyor anlayışı nasıl kabul gördü?

Andımız nasıl yasaklanabildi?

Kurucu önderimiz nasıl sorgulanabilir hale getirildi?

Geçmişinde tarih yazan kadim bir ulus, dünyaya güneş gibi parlayan bir ulus, nasıl çamurun içine çekildi?

Ama yalnızca şikayet!!!!

1938’den sonra Türk Tarih Savı, Güneş Dil Kuramı unutturulmuş, 

Atatürk’ün temelini attığı bin bir emekle kurulan köy enstitülerin kapatılmış,

Bilimden gün geçtikçe uzaklaştırılarak yetiştirilen kuşaklar…

Felsefeden habersiz, sorgulama anlayışı geliştirilmeyen, öğretilmeden yetiştirilen kuşaklar…

Sanat anlayışı gelişmemiş olarak yetiştirilen kuşaklar…

Türk Milliyetçiliği yerine Hümanist (Yunancı-Helenci) yetiştirilen kuşaklar…

Türklük bilinci unutturulan kuşaklar…

Turan ülküsünün yalnızca bir hayal olarak algılayan kuşaklar…

Onbinlerce yıllık kadim Türk kültür ve uygarlığını bilmeden yetiştirilen kuşaklar…

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın gerçekçi yönü ile değil de, masalsı yönüyle yetiştirilen kuşaklar…

Türk Devrim ve ilkelerini bilmeyen kuşaklar…

Barışın savaşmadan olacağına inandırılan kuşaklar…

Elindeki silahtan korkan silahını koşulsuz teslim eden, teslimiyetçi yetiştirilen kuşaklar…

Ölümden korkup sıtmaya razı edilmeye yönelik yetiştirilen kuşaklar…

Teşekkür etmekle şükretmek arasındaki farkı bilmeyen kuşaklar…

Gerçekliklerden soyutlanmış, zihinleri afyonlanmış kuşaklar…

Bugünlere nasıl geldik?

“Öğretmenler!
Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”

“Öğretmenler!
Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün ilim derecelerindeki öğrenim ve eğitimlerinin uygulamalı olması önemlidir. Memleket çocuğu, her öğrenim derecesinde ekonomik hayatta istekli, eser sahibi ve başarılı olacak şekilde donanımlı olmalıdır. Millî ahlâkımız, uygar ilkelerle ve hür düşüncelerle arttırılmalıdır. Bu çok önemlidir, özellikle dikkatinizi çekerim. Göz korkutma ilkesine dayanan ahlâk, bir erdem olmadığı gibi güvene de uygun değildir.” diyen
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Gazi Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk…

Bunu yapacak olanlar da Türk öğretmenleri idi.

Maaş ödemesi gecikince bizzat Atatürk’ün giderek elden verdiği,

Maaşlarını, diğer maaşların altında kalmamasını buyurduğu kutsal öğretmenlik mesleğiydi.

Başbuğ Atatürk yol haritasını çizmişti.

Ama buna uyulmadı.

Uyulması, izlenmesi gereken yola sahip çıkılmadı…

Çok mu şey istemişti?

İstediği tek şey Türk insanının “Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması” idi.

Bunun yolunu da söylemişti oysa…

“Türk balası atalarını tanıdıkça, daha büyük şeyler yapmak için kendinde güç bulacaktır”

Çünkü; 

“Gereksinimi olduğu güç sahip olduğu soylu kanda vardır”

Bunun için and içilmemiş miydi?

Ne andımıza sahip çıkabildik?

Ne de Başbuğ Atatürk’ün sözünü dinledik?

Tüm bunlara karşın bu tespitleri yapabiliyor ve toplumumuzu uyarabilmemiz Atatürk’ün izinde olan öğretmenlerimizin sayesindedir az da olsa…

Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği günün 93. yıl dönümünde,
Başta Başöğretmenimiz Atatürk’ün nezdinde,

Menemen'de vahşice şehit edilen Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın,

PKK’nın şehit ettiği, Türk Bayrağı'nın dalgalandığı her yere giderim diyerek gittiği Bismil’de cebinden parasını verip çocukların okuması için okulu ahırlıktan kurtaran Neşe Öğretmen’in ve,

Türk ülküsünü içselleştirip, bu ülkü doğrultusunda Türklüğe hizmet edecek kuşakları yetiştirmeyi kendine görev edinen tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarım.

Murat Kalyoncu (Türkolog)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ehaber.tv.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.