30 AĞUSTOS 1922 TÜRK UTKUSUNUN (ZAFER) İLK ADIMI: ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ’DİR. İLERİ! Yıl 1699 Karlofça Antlaşması…   Osmanlı’nın büyük çapta ilk toprak kaybettiği antlaşma…   Yenilmez Türk algısı tuzla buz olmuş… Psikolojik üstünlük kaybedilmiş… Arka arkaya alınan askeri mağlubiyetlerin ardından toprak kayıplarının olması kaçınılmaz bir durum almıştı. Öyle ki;  400 yılda  kutsal Türk kanıyla kazanılan topraklar 200 yılda kaybedilmiştir. Ortalama 2 yılda kanla kazanılan yurt topraklarının tamamı, yarısı kadar bir sürede elden çıkmıştır. Vahameti düşünebiliyor musunuz??? Yalnızca askeri gerileyiş mi vardı?  Ya da siyasi olarak mı bir gerileyiş? Tabii ki hayır.     Yabancılara ve azınlıklara teslim edilerek ticaretten el çektirilerek yoksullaştırılan Türk milleti,   Toprak ağalarının altında kendi toprağında köleleştirilen Türk Milleti.Köhnemiş eğitim politikalarıyla kendi onbinlerce yıllık engin tarihi öğretilmeyen Türk Milleti.   Konuştuğu ana dili olan Türkçe’yi bile okumak yazmaktan aciz bıraktırılarak cahilleştirilen Türk Milleti,   Bir taraftan Araplaşan, bir taraftan Batı hayranlığı sonucunda kendi kültürüne yabancılaşan Türk Milleti,   Bilimin terk edilmesi, yapılan tek tük buluşların da “gavur icadı” diye tukaka edilmesi, yenilik faaliyetlerinin toplumun dini duygularının istismar edilerek yok edilmesi sonucunda, Türk milleti artık dışarıya karşı ezikleşmiş, dışarıdan emir alır hale gelmiştir.   Binlerce yıldır dünyaya uygarlık getiren Türk Milleti adeta kendini unutmuştur. Ta ki, 26-30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı’na kadar…    Bu savaş 200 yılı aşkın geri çekilmeye karşı duruşun ilk adımıdır… 30 Ağustos utkusu bu adımın ilk ve askeri başarısıdır.    Bu anlamda Ebedi Başbuğumuz T.C. Kurucu Önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından haykırılan ilk buyruk (EMİR), “ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ’DİR. İLERİ!”  Bu emir sonsuza kadar geçerlidir. Yalnızca Yüce Türk Milleti’ni acunun varlığından beri onbinlerce yıllık sahibi olduğu kadim topraklarından atmaya çalışan iç ve dış düşmanları denize dökmek için değildir.   Kazanılan bu askeri utku çok büyüktür ve çok değerlidir. Bununla birlikte yapılacak çok iş vardır. Türk’ün bekası yani varlıkla yokluk arasındaki bu savaşımı daha yeni başlamıştır. Dolayısıyla Atatürk’ün vermiş olduğu bu buyruk, aynı zamanda Türk toplumunun yüzlerce yıldır hem ekonomik ve eğitim-kültürel anlamda hem de bilim ve teknoloji anlamında geri kalmışlıktan kurtarmanın şifrelerini de içermektedir.    Diğer taraftan Akdeniz, Türk mitolojisine göre sonsuz okyanus anlamına gelmektedir. Bu çerçevede, Atatürk’ün, ilk buyruğunda Akdeniz’i hedef göstermesi bu buyruğun aynı zamanda mitolojik nitelikte olduğunu göstermiyor mu?    Bununla birlikte, Turan ülküsüne sahip Atatürk’ün,''Yakın ve uzak çağlar düşünülürse Türk’e yurtluk etmemiş bir kıta yoktur. Bütün yeryüzünde Asya, Avrupa, Afrika, Türk atalarına yurt olmuştur. Bu gerçekleri yeni tarih belgeleri göstermektedir...”  demesi bu ulu Türk’ün hedefini mitolojik nitelikteki “Akdeniz” sözcüğüyle de  okyanus ötesine taşıdığını da anlatmıyor mu?    Dolayısıyla, Türk milleti, geçmişte yapmış olduğu yanlışlardan dersler çıkararak, açacağı temiz sayfayla çağdaş uygarlıklar düzeyinin üzerine çıkmayı yeniden kendisine ilke ve amaç edinecektir.  Ulusal bir ekonomiyle, Türkçü bir eğitimle, öz Türk kültürümüzle, çok çalışarak, bilim ve teknolojiye yön vererek tüm Türk dünyasına ağabeylik yapacak Turan ülküsünü gerçekleştirecek  tam bağımsız bir Türk Cumhuriyeti…   Atatürk’ün gerçek vasiyeti de budur aslında… 30 Ağustos Utku Bayramı tüm Türk Dünyasına kutlu olsun.   Murat Kalyoncu (Türkolog) Türk Ruhu Hareketi  Araştırma Sorumlusu