Ülkenin değişmez gündemi muhalefet....
Her kafadan bir ses çıkıyor.. Kimine göre mükemmel muhalefet, kimine göre beceriksiz muhalefet, parçalı muhalefet, güdümlü muhalefet, yedek lastik muhalefet, örtülü muhalefet, evet bunların hepsi muhalefet için söylenebilir..Ben muhalefetin ruh haline bakarak Bipolar Muhalefet demeyi daha doğru buluyorum..
Bipolar?
Taban tabana zıt olan ‘’Mani’’ ve ‘’Depresif’’ duygu durumuna sahip kişilerde, iki uçlu bozukluğu tanımlar..
Bu tür bozukluk yaşayan hastalar, ‘’Mani’’ durumunda coşkulu, enerjik ve taşkındır, ‘’Depresif’’ durumda ise üzgün, yılgın, çaresiz ve intiharı eğilimlidir.
Tıbbın ilgi alanına giren Bipolar bozukluk, siyasetin de gündemine muhalefet sayesinde girmiş oldu..Bipolar muhalefet Mani uç ile keyifli bir dönem geçirdi, bu dönemde aktif, neşeli ve siyasetin merkezinde idi, aşırı öz güvenli, çok çalışan, az uyuyan, çok konuşan bir görüntü sergiliyordu.. Mani ucun etkisi ile odaklanma sorunu yaşıyor, sabırsız davranıyor, renkli rüyalar görüyordu, bu coşkulu hali ile nesnel gerçeklikten koptu, seçmene adeta Dünyayı vaat etti, inandırıcılığını yitirdi..Muhalefetin bu hasta hali kaçınılmaz son yenilgi ile noktalandı.
Bu hastalıklı yapı, yenilgi sonrası Bipolar halini sürdürmeye devam etti, hasta hali gerçekle yüzleşmesini engelledi. Bipolar muhalefet mani rüyadan uyandı ama kendini depresif ucun kucağında buldu, hastalık ikinci evresini yaşamaya başladı. Hakaret derecesinde karşılıklı saldırı ve suçlamalar evresine girildi, mani dönemdeki dostlar düşman, mani dönem birliktelikleri ihanet olarak yorumlanmaya başlandı.
Muhalefet partileri bilişsel benlik edinemediği yani kendi kendine var olamadığı, kendi kişilikleri ile halkın karşısına çıkamadığı için çaresizlik ve yılgınlık ile yaptıkları ittifaklar da hastalıklarına şifa olmadı.. Muhalefetin bu Bipolar bozuk hali doğal olarak iktidarın elini güçlendirdi, iktidara muhtemelen kaybedeceği seçimi kazandırdı, bir beş yıl daha iktidar şansı verdi.. Bu kazanma hali bir anlamda muhalefetin bir armağanı oldu.
Bipolar bozukluğun depresif ucundaki muhalefet unsurlarının itiraf ettiği gibi, Ülke için belki de hayırlı oldu.
‘’Ya kazansaydık? halimiz, Ülkenin hali ne olurdu’’ sözü Bipolar bozukluğun ‘’Depresif’’ evresini yaşayan muhalefetin en gerçekçi itirafı oldu.. At gözlüğü takmış, burnunun ucunu göremeyen muhalefet holiganları sana ne muhalefetten, muhalefete muhalefet etmek sana mı düştü diyerek öfkelenebilir.. Hatta cesaretin varsa git iktidar ile uğraş da diyebilir.
Ben yıllarca iktidarın yanlışlarına inat ve kararlılık ile muhalefet ettim vicdanen rahatım. Muhalefete muhalefet meselesine gelince.
Ben de her insan gibi yanılgıya düştüm, iktidara muhalefet inadı ile bir başka sorun olan hasta muhalefeti göz ardı ettim, ihmal ettim, benim gibi birçok insan da bu ihmali yaptı. Muhalefetin bu hasta ve aciz halinin iktidarın pervazsız hali kadar ciddi bir sorun olduğunu düşünemedim veya düşünmek istemedim, neyse bu da benim öz eleştirim olsun.
İktidarın uygulamaları ve kötü sonuçları hakkında söylenmedik, söylemediğimiz laf kalmadı, arık herkes gibi İktidar da bunları adı gibi biliyor ve kabul ediyor. Sorun artık hasta muhalefetin durumu. Hasta halini kabul etmesi çok zor ama biz yine de bir kamu görevi bir gazetecilik sorumluluğu ile bu hasta muhalefeti anlatmaya, tanıtmaya, uyarmaya devam edelim, belki hasta halleri ile de olsa ne durumda olduklarını görür, kabullenirler.
Bipolar bozukluğun kesin bir tedavisi yoktur, hastanın çaba ve gayreti, kendi ile yüzleşmesi çok önemlidir, benim kanaatim hasta muhalefette bu çaba ve gayreti gösterecek kendi ile yüzleşecek bir niyet bir ruh hali yok.
Böyle devam ederlerse Depresif evrenin İntihar aşamasını yaşamaları, kaderleri olacaktır.