Güzel ahlak ve Gurur en çok Siyasetçiye yakışır..
İnsanlar artık görev başındaki siyasetçinin, siyasetini ne için? yaptığından çok, nasıl? yaptığına bakıyor..Yani amaç değil, önemli olan yapılan...
Evet, Demokratik toplumlarda bir siyasi parti liderinin başarısı yaptıkları ile test edilir. Liderin başarısı; onun çok iyi bir insan, erdemli ve ahlaklı olması değil iktidarı ele geçirmesi ve onu elde tutmasıdır. İktidar gücü ahlakî değerleri zaafa uğratabilir; çünkü güç baştan çıkarıcıdır.. Bu yüzden ahlakî kriterlere göre siyasetin yargılanması önemlidir..
İşin özüne bakarsak, toplumla siyasetçi birbirinden asla vazgeçemez. İktidara gelmek isteyen siyasal partiler vatandaşı ikna etmek zorundadırlar. Siyasetçi vatandaştan seçilmek için oy istemekle beraber bazı toplumun siyaset kurumuna farklı gözle bakması şüphesiz ona yüklediği bazı misyonlardan ileri gelmektedir.
Bugün, en sıradan bir konuda yaptığı hatadan dolayı sertçe eleştirilen parti-siyaset kurumu, aynı zamanda, vatandaş olarak hastalandığında yardımına müracaat ettiği, işe girmek için referans istediği, evlenecek parası olmadığında yardım isteyecek kadar kendine yakın duyduğu bir kurum durumundadır.
İşte herşeyin can damarıda tam buradadır..Siyaset ahlakı işte tam burada önem taşır ve akıllara insani değerler gelmeye başlar..Özellikle seçim zamanlarında..
Siyasetçi, gerek kendi partisinde veya kurumunda, gerekse çevresindekilerin kendisine herkesten farklı ve güçlü bakmasından dolayı yüklendiği misyonla ahlaki değerlere uymak yerine,o değerleri kendisine göre uydurmaya ve gayet güzel rol yaparak sevdirmeye hatta kural haline getirmeye başlar..
Oysa ki;
Siyaseti amaç değil araç edinmiş siyasetçiler ilkeli ve dürüst davranırlar..Seçmenin halkın nazarında daha itibarlı olurlar. Siyaasi kurumlar, her konuda duruşunu hak ve adalet çizgisinde, yönetimini ise liyakat esaslı düzenlerse, itibarı hak ettiği yerde olacaktır muhakkak..
Bulunduğu mevkide eğer verilirse yetki, alnının akıyla başkan seçilmeyi hak eden birçok değerli brokrat var fakat KURULMA düzenin farkındalar..Onları eğemezsiniz.!Bükemezsiniz.! Esnetemezsiniz.!Sadakatli ve Siyasi ahlak sahibidirler..Hadlerini bilirler..ONLAR İÇİN YAPILAN DEĞİL, NİÇİN? YAPILDIĞI ÖNEMLİDİR..
Peki bizim toplum olarak ne zaman amaçlarımız olacak.? Nereye kadar böyle günü birlik yaşayacağız.? Ne zaman birbirimize muhtaç olduğumuzu kabullenip birlik olmayı öğreneceğiz.? Aile kavramımız tükeniyor, gençliğimizin iman dolu göğsü boşalıyor. Bu uyku sersemliğinden ne zaman uyanacağız.?
Bugün siyaset artık ayaklar altında, hiçbir değeri kalmadı siyasetçinin.Tüm partiler ''benim adayım daha çok'' diye manşetler atıyor, ama farkında değil mi bunlar? ne kadar çok talip-rakip, o kadar çok ihanet.!.Çünkü eğer sadakat olsaydı aralarında, rakiplik değil birlik olurdu-düzen olurdu, gerçekten ehil olanlara bayrak verilirdi..Bakıyorsunuz, mahalleye muhtar bile edilmeyecek insanlar aday adayı olmuş.Bu ne cüret? parti içinde bu ne özgürlük..HERŞEY AZ OLDUĞUNDA DEĞERLİDİR..Bu ne bolluk?.Bu ne ucuzluk.?
Liderler.! yönetenler.! Hükmünüz düşüyor...bizden demesi.
kalın sağlıcakla....