Sema Örs
Köşe Yazarı
Sema Örs
 

Çağını Aşan 'GÖK SULTAN' ABDÜLHAMİD HAN

 “Hâkimiyet çocukların eline geçti. Korkarım ilk yapacakları iş imparatorluğu batırmak olacaktır”  (Abdülhamidhan)   "Ulu Hakan" Sultan II. Abdülhamid Han, devlet adamlığı, ileri görüşlülüğü ve stratejik dehasıyla tarihimize yön veren nadir şahsiyetlerden biridir. Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor dönemlerinde tahtta bulunmuş ve dahiyane siyasetiyle büyük devletlerin Osmanlı topraklarına yönelik emellerini boşa çıkarmayı başarmıştır. Otuz dördüncü Osmanlı padişahı olarak Osmanlı tahtına oturan Sultan II. Abdülhamid Han’ın tahta geçtiği yıllar, Osmanlı coğrafyasının en zor yıllarıdır. Bu dönemi sadece Osmanlı Devleti için değil, tüm dünya için zor bir başlangıcın miladı olarak da kabul edebiliriz. Başta Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere düvel-i muazzama Osmanlı coğrafyası üzerinde egemenlik kurma peşine düşmüşlerdir. Bu durumun farkında olan Abdülhamid Han, dâhiyane bir siyaset ile 33 yıllık saltanatı boyunca bu devletleri Osmanlı topraklarından uzak tutmayı başarabilmiştir. Abdülhamid Han, eğitime, ilme ve bilime verdiği önemle, bugün hâlâ varlığını sürdüren birçok kurumu ve yapıyı milletimize miras bırakmıştır. Hicaz Demiryolu gibi büyük projelerle İslam dünyasıyla olan bağları güçlendirmiş, Filistin meselesindeki hassasiyeti ve adil yönetimiyle dünya siyasetinde derin izler bırakmıştır. Onun modernleşme hamleleri, devletin bekasını her şeyin üstünde tutan idaresi ve milletin selameti için yaptığı fedakârlıklar, bugün bizlere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Sultan Abdülhamid Han’ın güçlü iradesi ve engin devlet tecrübesi, sadece Osmanlı topraklarında değil, gönül coğrafyamızda da derin izler bırakmıştır. Ancak, Sultan Abdülhamid’in, mahiyeti bugün bile hala anlaşılamayan bir darbe sonucu tahttan uzaklaştırılması, emperyalist güçlerin işini kolaylaştırmaktan başka bir yarar sağlamamıştır. İttihatçıların yetersiz yönetimiyle Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ın ayrılması, Girit'in Yunanistan'a bağlanması, Trablusgarp ve Balkan savaşları gibi zorlu süreçler yaşamış ve nihayetinde I. Dünya Savaşı'na sürüklenmiştir. Sultan Abdülhamid'in güçlü iradesi ve derin feraseti, onun ardından gelen yönetimler tarafından sürdürülememiş, imparatorluk büyük kayıplar vermiştir. Bu vesileyle, "Gök Sultan" Sultan II. Abdülhamid Han’ı vefatının 107. yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun. ehaberAjans/Sema ÖRS    
Ekleme Tarihi: 10 February 2025 - Monday

Çağını Aşan 'GÖK SULTAN' ABDÜLHAMİD HAN

 “Hâkimiyet çocukların eline geçti. Korkarım ilk yapacakları iş imparatorluğu batırmak olacaktır” 
(Abdülhamidhan)

 

"Ulu Hakan" Sultan II. Abdülhamid Han, devlet adamlığı, ileri görüşlülüğü ve stratejik dehasıyla tarihimize yön veren nadir şahsiyetlerden biridir. Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor dönemlerinde tahtta bulunmuş ve dahiyane siyasetiyle büyük devletlerin Osmanlı topraklarına yönelik emellerini boşa çıkarmayı başarmıştır.

Otuz dördüncü Osmanlı padişahı olarak Osmanlı tahtına oturan Sultan II. Abdülhamid Han’ın tahta geçtiği yıllar, Osmanlı coğrafyasının en zor yıllarıdır. Bu dönemi sadece Osmanlı Devleti için değil, tüm dünya için zor bir başlangıcın miladı olarak da kabul edebiliriz. Başta Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere düvel-i muazzama Osmanlı coğrafyası üzerinde egemenlik kurma peşine düşmüşlerdir. Bu durumun farkında olan Abdülhamid Han, dâhiyane bir siyaset ile 33 yıllık saltanatı boyunca bu devletleri Osmanlı topraklarından uzak tutmayı başarabilmiştir.

Abdülhamid Han, eğitime, ilme ve bilime verdiği önemle, bugün hâlâ varlığını sürdüren birçok kurumu ve yapıyı milletimize miras bırakmıştır. Hicaz Demiryolu gibi büyük projelerle İslam dünyasıyla olan bağları güçlendirmiş, Filistin meselesindeki hassasiyeti ve adil yönetimiyle dünya siyasetinde derin izler bırakmıştır.

Onun modernleşme hamleleri, devletin bekasını her şeyin üstünde tutan idaresi ve milletin selameti için yaptığı fedakârlıklar, bugün bizlere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Sultan Abdülhamid Han’ın güçlü iradesi ve engin devlet tecrübesi, sadece Osmanlı topraklarında değil, gönül coğrafyamızda da derin izler bırakmıştır.

Ancak, Sultan Abdülhamid’in, mahiyeti bugün bile hala anlaşılamayan bir darbe sonucu tahttan uzaklaştırılması, emperyalist güçlerin işini kolaylaştırmaktan başka bir yarar sağlamamıştır. İttihatçıların yetersiz yönetimiyle Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ın ayrılması, Girit'in Yunanistan'a bağlanması, Trablusgarp ve Balkan savaşları gibi zorlu süreçler yaşamış ve nihayetinde I. Dünya Savaşı'na sürüklenmiştir. Sultan Abdülhamid'in güçlü iradesi ve derin feraseti, onun ardından gelen yönetimler tarafından sürdürülememiş, imparatorluk büyük kayıplar vermiştir.

Bu vesileyle, "Gök Sultan" Sultan II. Abdülhamid Han’ı vefatının 107. yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

ehaberAjans/Sema ÖRS


 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ehaber.tv.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

19
November
17
June
31
January
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.