Pınar Tuba Biçmen’in yeni sergisi: “Biz Kadınlar: Ayna: Uyanış”
KÜLTÜR
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
11.10.2024 - 13:31, Güncelleme:
11.10.2024 - 13:04
Pınar Tuba Biçmen’in yeni sergisi: “Biz Kadınlar: Ayna: Uyanış”
Pınar Tuba Biçmen’in yeni sergisi: “Biz Kadınlar: Ayna: Uyanış”
Sanatçı Pınar Tuba Biçmen, kadın olmanın çok katmanlı ve derin deneyimlerine ışık tutan yeni sergisi “Biz Kadınlar: Ayna: Uyanış” ile izleyicileriyle buluşmaya hazırlanıyor.Sergi, Biçmen’in “Biz Kadınlar: Ayna” ile başlattığı içsel yolculuğu daha da derinleştiriyor. Sanatçının 40 yıllık yaşamı boyunca tanıştığı, hayatına dokunan ve ilham veren kadınlardan aldığı esinle şekillenen eserler, kadın kimliğinin yeniden keşfi ve uyanış temalarını işliyor. İlk sergisinde kadın kimliğinin öz değerlerine ve içsel gücüne odaklanan Biçmen, “Ayna: Uyanış” sergisiyle bu yolculuğu daha da derinleştiren yeni eserleriyle, kadınların toplumsal normların ötesine geçip, kendilerini keşfetme ve ifade etme süreçlerine daha fazla bakış açısı kazandırmayı hedefliyor.Sanatçı, bu sergiyi, “kendimize en yakınımızda duran en bildik yabancıya”, yani kendimize yeniden bakma çağrısı olarak tanımlarken, farklı kültürlerden, yaşam biçimlerinden ve toplumsal ve kişisel deneyimlerden esinlenen eserlerinde, sade renkler, soyut imge ve semboller kullanarak, izleyiciyi yalnızca görsel değil, aynı zamanda duygusal ve düşünsel bir deneyim sağlıyor.Serginin temel metaforlarından biri, tarih boyunca aynaların kendimizi görmemiz ve öz değerimizi bulmamız için bir araç olarak kullanılmasıdır. "Sana verecek senden daha kıymetli bir şey bulamadım" diyerek bu kadim geleneğin izinden giden sanatçı, sergi aracılığıyla izleyicilere bir "öz keşif" ve “kendine bakış” fırsatı sunuyor.28 Ekim’de, Cumhuriyet’in ilanının 101. yıl dönümüne yakın bir tarihte açılan sergi, kadın olmanın çok katmanlı ve derin deneyimlerine ışık tutarak, bu önemli günün anlamını bir kez daha hatırlatıyor.
Pınar Tuba Biçmen’in yeni sergisi: “Biz Kadınlar: Ayna: Uyanış”
Sanatçı Pınar Tuba Biçmen, kadın olmanın çok katmanlı ve derin deneyimlerine ışık tutan yeni sergisi “Biz Kadınlar: Ayna: Uyanış” ile izleyicileriyle buluşmaya hazırlanıyor.
Sergi, Biçmen’in “Biz Kadınlar: Ayna” ile başlattığı içsel yolculuğu daha da derinleştiriyor. Sanatçının 40 yıllık yaşamı boyunca tanıştığı, hayatına dokunan ve ilham veren kadınlardan aldığı esinle şekillenen eserler, kadın kimliğinin yeniden keşfi ve uyanış temalarını işliyor. İlk sergisinde kadın kimliğinin öz değerlerine ve içsel gücüne odaklanan Biçmen, “Ayna: Uyanış” sergisiyle bu yolculuğu daha da derinleştiren yeni eserleriyle, kadınların toplumsal normların ötesine geçip, kendilerini keşfetme ve ifade etme süreçlerine daha fazla bakış açısı kazandırmayı hedefliyor.
Sanatçı, bu sergiyi, “kendimize en yakınımızda duran en bildik yabancıya”, yani kendimize yeniden bakma çağrısı olarak tanımlarken, farklı kültürlerden, yaşam biçimlerinden ve toplumsal ve kişisel deneyimlerden esinlenen eserlerinde, sade renkler, soyut imge ve semboller kullanarak, izleyiciyi yalnızca görsel değil, aynı zamanda duygusal ve düşünsel bir deneyim sağlıyor.
Serginin temel metaforlarından biri, tarih boyunca aynaların kendimizi görmemiz ve öz değerimizi bulmamız için bir araç olarak kullanılmasıdır. "Sana verecek senden daha kıymetli bir şey bulamadım" diyerek bu kadim geleneğin izinden giden sanatçı, sergi aracılığıyla izleyicilere bir "öz keşif" ve “kendine bakış” fırsatı sunuyor.
28 Ekim’de, Cumhuriyet’in ilanının 101. yıl dönümüne yakın bir tarihte açılan sergi, kadın olmanın çok katmanlı ve derin deneyimlerine ışık tutarak, bu önemli günün anlamını bir kez daha hatırlatıyor.
Sergi, Biçmen’in “Biz Kadınlar: Ayna” ile başlattığı içsel yolculuğu daha da derinleştiriyor. Sanatçının 40 yıllık yaşamı boyunca tanıştığı, hayatına dokunan ve ilham veren kadınlardan aldığı esinle şekillenen eserler, kadın kimliğinin yeniden keşfi ve uyanış temalarını işliyor. İlk sergisinde kadın kimliğinin öz değerlerine ve içsel gücüne odaklanan Biçmen, “Ayna: Uyanış” sergisiyle bu yolculuğu daha da derinleştiren yeni eserleriyle, kadınların toplumsal normların ötesine geçip, kendilerini keşfetme ve ifade etme süreçlerine daha fazla bakış açısı kazandırmayı hedefliyor.
Sanatçı, bu sergiyi, “kendimize en yakınımızda duran en bildik yabancıya”, yani kendimize yeniden bakma çağrısı olarak tanımlarken, farklı kültürlerden, yaşam biçimlerinden ve toplumsal ve kişisel deneyimlerden esinlenen eserlerinde, sade renkler, soyut imge ve semboller kullanarak, izleyiciyi yalnızca görsel değil, aynı zamanda duygusal ve düşünsel bir deneyim sağlıyor.
Serginin temel metaforlarından biri, tarih boyunca aynaların kendimizi görmemiz ve öz değerimizi bulmamız için bir araç olarak kullanılmasıdır. "Sana verecek senden daha kıymetli bir şey bulamadım" diyerek bu kadim geleneğin izinden giden sanatçı, sergi aracılığıyla izleyicilere bir "öz keşif" ve “kendine bakış” fırsatı sunuyor.
28 Ekim’de, Cumhuriyet’in ilanının 101. yıl dönümüne yakın bir tarihte açılan sergi, kadın olmanın çok katmanlı ve derin deneyimlerine ışık tutarak, bu önemli günün anlamını bir kez daha hatırlatıyor.
Erzurum HABERİ
www.ehaber.tv.tr
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.