MUTLULUK VE EKONOMİ
Mutluluğu, insanların yaşamları boyunca sahip olabildikleri maddi ve manevi unsurlardan çoğunlukla hoşnut olması durumu olarak ifade etmek mümkündür. Ekonomiyi ise kıt kaynakların sınırsız insan isteklerini karşılamak için rasyonel kullanımını sağlayan bilim alanı olarak tarif etmekteyiz
Mutluluk pek çok alanla ilgili bir kavram olmasına rağmen, Ekonomi insanoğlunun üretim ve tüketim faaliyetlerinden kendi beklentileri doğrultusunda yararlanması ile ilgilidir. Ancak iki kavram arasında çok yakın ilişki vardır. Ekonomik kaynaklardan yararlanmak, mutluluğu artırarak insandaki genel iyilik halini desteklemektedir. Ancak bunun ölçüsü kaçırılmamalıdır. Ölçü kaçırıldığı durumlarda, insan isteği sınırsız olduğu için mutluluk ulaşılamayan bir hayal olabilmektedir.
Mutluluk maddi ve manevi yönü olan bir kavram olduğu için he istatistikler hem de öğretiler ipuçları verebilmektedir.
Aşağıda bu durumlar değerlendirilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2003 yılından itibaren düzenli olarak Yaşam memnuniyeti araştırması yaparak bireylerin genel mutluluk algısını, toplumsal değer yargılarını, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyetini ve kamu hizmetlerinden memnuniyetini ölçmek, memnuniyet düzeylerinin zaman içindeki değişimini takip etmek amacıyla, anketler uygulamakta ve sonuçlarını yayınlamaktadır. Bu çerçevede, Yaşam memnuniyeti araştırmasının 2022 yılı alan uygulaması, 1-30 Kasım 2022 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın özet sonuçlarına göre, Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı, 2021 yılında %43,9 iken 2022 yılında %46,5 olmuştur. Kadınlarda ise bu oran, 2021 yılında %54,6 iken 2022 yılında %52,7 olmuştur.
Yine aynı araştırmaya göre, bireylerin mutluluk kaynağı olan değerler incelendiğinde; kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı, 2022 yılında %68,2 olurken bunu sırasıyla; %13,2 ile sevgi, %9,5 ile başarı, %6,2 ile para ve %2,6 ile iş takip etmiştir.
Buradan çıkarılacak genel sonuç, Türkiye’deki mutlu olan insanların oranının yaklaşık %50 olduğu ve para ile mutlu olanların oranının %6,2 gibi çok düşük kaldığıdır.
Birleşmiş Milletler’in 2012'den beri yayımladığı Dünya Mutluluk Raporu'nun 20 Mart 2023’te paylaşılan sonuçlarına göre, sosyal desteklerin varlığı, özgürlüklerin yaygınlaştırılması ve yolsuzlukların önlenmesi gibi uygulamalar insanların mutlu olmalarına olumlu katkı yapmaktadır. Bu rapora göre toplam 136 ülke içerisinde Türkiye’nin mutluluk düzeyi açısından sırası 106’dır. Yapılan analizler sonucu, Finlandiya üst üste altı yıldır dünyanın en mutlu ülkesi olma özelliğini korurken, Afganistan ve Lübnan dünyanın en mutsuz ülkeleri konumundadırlar. Finlandiya’nın hem kişi başına gelirinin yüksek olması hem de sosyal düzenlemelerinin etkili olması en mutlu ülke olmasını sağlamaktadır denilebilir.
Konunun genel değerlendirmesi ve istatistiki verilerinden sonra mutluluğu yakalama veya yaşamdan tatmin olma ile ilgili kısa öğretilerden bahsedilmesi yararlı olacaktır.
Hz. Ali’ye bu dünyada mutlu insan kimdir? diye sorulduğunda; üç şeye sahip olan insanın mutlu olduğunu ifade etmiştir. İyi bir binek, iyi bir ev ve iyi bir eşe sahip olanların mutlu olduğunu vurgulamıştır. “Para ile saadet olmaz” sözüne uygun olarak yüksek servet gibi unsurlardan bahsedilmeyip, yetecek düzeydeki ihtiyaçlar vurgulanmaktadır.
Yine iktisadın tarifindeki sınırsız insan istekleri vurgusu insanın mutlu olmasının çok zor olduğunu göstermektedir. Burada ise “öz kontrol” denilebilecek bir duyguyu insanın kendisine uygulaması gerekmektedir. Yani “namerde muhtaç olmama” ölçüsünü yakalayıp bunu gören insanın mutlu olmayı başarması gerekmektedir. Ancak bu durumda da az çalışma gibi bir sorun ortaya çıkmaması için özellikle her toplum kesiminden kanaat önderlerinin, “hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi öbür dünya için çalışma” vurgusundaki dengenin oluşturulmasına katkı yapacak bir anlayışla “çalışmanın kutsal bir uğraş”olduğunu ve çalışarak insanların mutlu olmalarını sağlayacak düşünceyi de yaygınlaştırmaları gerekir.
Alışverişlerde de eğer “öz kontrol” olayını uygulayamazsanız, ya gereğinden fazla harcama yaparak ailenin bütçesini olumsuz etkilersiniz ya da mutluluğu yakalayamadan sadece onun peşinden koşarsınız. Bunu için almak için mağazada elinize aldığınız bir ürün hakkında “10 saniye” o ürününü sizin ihtiyacınız mı yoksa isteğiniz mi olduğunu düşünün. Eğer isteğiniz olduğunu düşünüyorsanız ürünü almayın ve yerine bırakın. Eğer ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız ve bütçeniz de yetiyorsa o ürünü alın, güle güle kullanın ve onu kullanarak mutlu olmaya çalışın.
Zen Budizm dininin öğretisini anlatanlara Zen Ustası denilmektedir.
Zen ustasına sormuşlar mutluluğu nasıl yakalıyorsun? Uykum gelince uyuyorum, acıkınca yiyorum ve böylece mutlu oluyorum demiş.
Herkesin yaptığı bu değil midir? dendiğinde ise; hayır. İnsan sofraya oturduklarında veya yatağa girdiklerinde elli konuyu kafalarında dolaştırmaktadırlar ve böylece mutluluğu yakalayamamaktadırlar demiştir. Demek ki mutlu olmak için olayları ve olguları zihinde taşımadan uygun yer ve zamanında çözümler bulunması mutluluğa giden yol için önem arz etmektedir.
Sonuç olarak, ünlü iktisatçı Keynes’in “uzun dönemde hepimiz ölüyüz” sözü gereği ölüm gerçeğini düşünerek her insanın kötülüklerden uzak durup, iyiliğin hakim kılınmasına çalışarak mutluluğun yaygınlaşmasına katkı yapması en akılcı yol olacaktır.