Ey iman edenler!
Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar) İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez! (Mâide suresi 51. ayet)
İSLAM DİNİNİN zuhuru sırasında,
Arap yarımadasında kıdemli sakinler olarak bilinen Yahudilerle başlayalım söze.O kutsal yıllarda müslümanlara verdikleri zarar ve cefaya hiç değinmeden, farklı temayüller gösteren siyonist yönlerini görmeye çalışalım biraz.. Arap Yarımadası'nda Arapların kültür ve medeniyetine entegre olmuş Yahudilerden bahsedelim.
Dil ve birtakım alışkanlıkları, kullandıkları isimlerle Arap kültürünün etkisinde kalmalarının yanı sıra, Yahudi kültüründen birtakım parçaların Arap kültürü içerisine nüfus etmesine sebep olmuşlardır.Milattan sonra 70 yılında, Romalı General Titus’un Kudüs’ü fethetmesi ve İkinci Mabed’i (Beit ha-Mikdaş) tahrip etmesiyle birlikte dünyanın her tarafına dağılmış olan Yahudiler tarih boyunca genellikle Hıristiyan, özellikle de Katolik kral ve imparatorların din değiştirmeleri için yaptıkları baskı ve katliamlarla karşı karşıya kalmıştır.
Osmanlı Devleti’nin adalet ve merhametinden doğan müsamahası ile bütün Avrupa Ülkelerinden Türk ve İslam topraklarına Yahudi göçleri yaşanmıştır. Bir kısmı Filistin’de oturmakla birlikte, en kalabalık oldukları yerler İstanbul, Selanik ve belli başlı Osmanlı ticaret şehirleriydi.Çünkü Osmanlı topraklarında huzur ve güven vardır...
Yahudilerle Araplar ve Yahudilerle Müslümanlar arasında çift yönlü bir sosyo kültürel ve dini etkileşim oluşmaya başlamıştır.İşte bu yüzden bazı anane ve alışkanlık haline getirdiklerimiz yahudi geleneğidir ve bir çoğumuz farkında olmadan günahı-sevabı, helali-haramı karıştırıyoruz çoğu zaman.
Bu Yahudi göçleri, Osmanlı toplumunda çok renkli bir kültürel yapıyı oluşturması dışında ayrıca geldikleri ülkenin dilini konuşan,o ülkeye ait ayrı gelenek ve göreneklere sahip olan, ticarette kurnaz ve hırslı olan birçok Yahudi topluluğunu ortaya koymaktaydı. Bu konuda da özellikle İstanbul en dikkat çekici yerdi onlar için..
1492 sonrası Osmanlı Devleti’ne yaklaşık 60 bin Yahudi gelmiş ve bu göçmen kitlesi Selanik, Edirne, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük şehirleri yurt edinmişlerdi.
İstanbul da ilk SEFARAT Yahudi Cemiyetini kurarak din kültür ve ekonomik yönden oldukça güçlü bir gurup oluşturmaya başlamışlar..Arap ülkelerin de ise Tarikatlara sızdılar.
YAHUDİ KÜRT KÖKENLİ Barzani ailesinin yahudilikten Nakşibendiliğe geçişlerini hepimiz biliyoruz. Bugün nakşibendi kollarından birisi olarak bilinen ‘’Halidiler’’tekkelerinin bazılarını oluşturanlar aslında Yahudiler dir.Sinsice Müslümanlar arasında misyonerlik yapmaktadırlar.
BARZANİ'nin ihaneti de bunu doğruluyor zaten.
önemli....
'''Yahudilerin önemli bir kısmı, Avrupa’da iken uğraş alanı olan ticaretlerini devam ettirebilmek için, ticaretin merkezi olarak ta İstanbul’u seçmişlerdır. Lakin bir araya gelebilecekleri ve çocuklarını her alanda inanç ve emellerine göre yetiştirebilecekleri gibi gözükse de asıl gerçek amaçları, Filistin’de Yahudi devletinin temellerini kurmak, hem de Siyonist politikalara ılımlı bakacak geleceğin Müslüman yöneticilerini yetiştirmekdi.''
İşte bu amaçla 19. yüzyılda Paris’te kurdukları ,Alliance Israélite Universelle’ yani ( Dünya Yahudi Birliği ) okulunu İstanbul da açtılar. Yani paral'el bir eğitim. '
Peki, Fethullah Gülen’in amacı neydi? Neden dinler arası diyalog projesini yürütüyordu? Bir çok ülkede neden okullar açıyordu? diye düşünmek lazım.Bunlarda paralelciydi. Bu Paralel yapının okullarından yetişenlerin, kadrolaşarak devletin her kademesine sızması, Osmanlı’daki, Alliance Israelite Universelle (Evrensel Yahudi Birliği) okuluyla bire bir benzerlik içerdiğini görmekteyiz. Sürekli medya da dikkatleri dağıtma amaçlı felaket haberleri insanları umutsuzluğa düşürüyor. Bu yazanlar, konuşanlar kimler? Bizi kimler yönetiyor? Brokratından idarerecisine kadar, kamu çalışanından komşumuza kadar hatta ve hatta arkadaşlarımıza, çocuğumuza kadar merak etmeliyiz.
EĞİTİMİNİ NEREDEN ? HANGİ HOCADAN ALIYOR? ya da ALMIŞ.Özellikle günümüzün artık Devlete ihanette aşikar olmuş simaları hangi okullardan mezun olmuş ?.
Bugün Misyoner yetiştiren birçok kolej, tekke, Mason locaları ve okullar var. Araştıralım.Dostumuzu, düşmanımızı tanıyalım..
Misyoner yetiştiren Yahudi okullarının sadece İstanbulda ki isimlerini görelim şöyle.
Dağhamamı Alliance Israélite Universelle Erkek Okulu .
Dağhamamı Alliance Israélite Universelle Kız
Balat Alliance Israélite Universelle Erkek Okulu..
Balat Alliance Israélite Universelle Kız Okulu
Kuzguncuk Alliance Israélite Universelle Erkek Okulu.
Kuzguncuk Alliance Israélite Universelle Kız Okulu
Hasköy Alliance Israélite Universelle Erkek Okulu
Hasköy Alliance Israélite Universelle Kız Okulu.
Galata Alliance Israélite Universelle Erkek Okulu.
Galata Alliance Israélite Universelle Kız Okulu
Galata Goldschmidt Okulu (Aşkenaz Yahudileri Karma Okulu
Ortaköy Alliance Israélite Universelle Erkek Okulu.
Ortaköy Alliance Israélite Universelle Kız Okulu.
“İlericilik, eşitlik ve kardeşlik” gibi yaldızlı sloganların arkasına sığınarak ve Avrupa’daki Siyonist Haçlıların ajanı gibi çalışarak Osmanlı’nın içten yıkılışını kolaylaştıran ve İsrail’in kuruluşuna zemin hazırlayan Jöntürk’lerin, İttihat ve Terakki’cilerin elebaşlarının çoğu Yahudi asıllıdır.Tarih kitaplarında da yazar..
Büyük Mason Locasının üstatları Talat Paşadan, Celal Bayar’a kadar bu paralel okullardan ders almışlardır.Kültür ve sanatta da öne çıkmış Müslüman Türk Milletinin değerlerine dini vecibelerine kadar alay eden senaryolarla sahnelendirip insanları ŞUH bir şekilde eğlendirerek devletine dinine düşman ettirmişlerdir
Küreselcileri yaratan da Yahudilerdir.Corona belasını çıkaran da Yahudilerdir. İlaç ve AŞI ile ekonomilerini iyice yükseltiyorlar. Sanal medyaya mecbur bırakılanmözellikle Müslüman gençliği Deizm, ateizm, agnostizm, panteizm ve materyalizm gibi farklı kategorilerle olmadı teknolojik veya kimyasal yollarla zihinlerini uyutup, dünyayı önce dinsizleştirmek istiyorlar..Sonra da Akıllarınca dünyaya YAHUDİLİK hakim olacak.
Ama artık BAŞARAMAYACAKLAR.
Çünkü;
Bu Ülkede uzun yıllardan beri paralel Devlet kurulmuştur taaa! Erdoğan'a kadar devam etmiştir..Bu Devletin Cumhurbaşkanı Devlet-i ali'nin müşahhat gölgesidir. Onun olduğu yerde umarız paralel Devlet olmaz! inşallah OLMAYACAKTA!
Rabbim akıl, fikir, izan versin ve doğruları görmeyi nasip eylesin eğrileri doğru zanneden, doğruyu yanlış yerler de arayan herkese. Başınızı yastığa rahat koyun ve DEVLETİMİZE GÜVENİN.
not:
Siyah önlük yüzyıl önce Yahudilerin icadıdır..Hanımların giydiği siyah çarşafta öyle...Abdülhamit Han, siyah çarşafı yasaklamıştır yahudi geleneği diye..